Akdeniz’in en büyük adası olan 25.708 kilometrekarelik alanıyla Sicilya, İtalya’nın güneyinde stratejik bir bölgedir. Görkemi ve zengin tarihinden dolayı ilgimi çeken bu ada Yunan, Roma, Bizans gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Nitekim 9. Yüzyıla geldiğimizde müslümanlar tarafından ele geçirilmiş 11. yüzyıla kadar islam dünyası burada hüküm sürmüştür. Göçmenlerin büyük bir hoşgörüyle karşılandığı adadaki müslümanların varlığının izleri hâlâ mevcut olup, adanın her köşesinde kolaylıkla görülebilmektedir. Peki İtalya’nın merkezinde bir İslam Devleti’nin nasıl kurulduğu ve bu devletin bıraktığı tarihsel izler neler? Birlikte inceleyelim.
İspanya’da kurulan islam medeniyeti Endülüs herkesçe biliniyor. Tarihin tozlu sayfalarında kalmış doğuda, İtalya’da yer alan ve müslümanlar tarafından kurulan başka bir devlet daha vardı: Sicilya Emirliği.
Sicilya’ya Yapılan İlk Arap Saldırıları (652-827)

Arap donanmasının ilk saldırıları 652 yılında Rashidun Halifeliği döneminde gerçekleşti. Bu dönemde Sicilya adası Bizans İmparatorluğuna bağlıydı. Bizans’ın Ravenna Exarch’ı Olympius, istilayı önlemek için Sicilya’ya gelse de başarılı olamadı.
İkinci Arap seferi 669 yılında yapıldı; bu sefer İskenderiye’den gelen 200 gemilik bir kuvvet Sicilya’ya saldırdı, Siraküza’yı yağmaladıktan sonra Mısır’a döndü. Kuzey Afrika’nın Araplar tarafından fethinden sonra, 703 – 734 yılları arasında Arap donanmaları Sicilya’ya çeşitli saldırılar düzenledi.
İlk büyük fetih seferi 740 yılında başladı. Habib ibn Abi Obeida al-Fihri, Siraküza başarıyla ele geçirdi fakat Berberi isyanı nedeniyle Tunus’a geri dönmek zorunda kaldı. 752’de tekrar Siraküza’yı hedef aldı.
805 yılında, Sicilya’nın Bizans patrisi Konstantinos, İfrikiye’nin emirlerinden İbrahim I ibn Ağleb ile on yıl süren bir ateşkes imzaladı. Buna rağmen, Arap donanmaları 806-821 yılları arasında Sardinya ve Korsika’ya saldırmaya devam etti. 812’de, İbrahim’in oğlu Abdullah I Sicilya’yı fethetmeye çalıştı, ancak büyük bir fırtına nedeniyle çoğu gemisi yok oldu. Lampedusa’yı fethetmeyi başardılar ve Ponza ile Ischia’yı yağmaladılar. Bununla beraber 827 tarihine kadar Sicilya’ya herhangi bir Arap saldırısı görülmemiştir.
Sicilya’nın Fethi ve Ağlebiler
Ağlebiler (Tunus’taki Arap Emirliği) daha önceki senelerde Sicilyalı yöneticilerle 805 ve 813 yıllarında iki defa barış antlaşması imzalamışlardı. Ancak, 826’da İmparator II. Mihail tarafından Sicilya valisi tayin edilen Patrik Konstantin Souda ile adanın deniz kuvvetlerinden sorumlu komutanı Euphemius arasında meydana gelen bir anlaşmazlık Ağlebiler için bulunmaz bir fırsat oldu. Souda, Euphemius’u İfrikiye (Tunus) sahillerine baskın için göndermiş, ancak donanma komutanı kiliseden bir rahibeyi kaçırınca ortalık bir anda karıştırmıştı. Olayı öğrenen II. Mihail, derhal Euphemius’un yakalanıp cezalandırılmasını istemiş, hayatını tehlikede gören donanma komutanı ise çareyi Ağlebi hükümdarı I. Ziyadetullah’a sığınmakta bulmuştu.

Roma topraklarında ortaya çıkan karmaşadan yararlanmak isteyen I. Ziyadetullah, hızla bir ordu toplayarak Sicilya’ya saldırma emrini verdi. Böylece Sicilya’ya yönelik akınlar yeniden başlamış oldu. 827 yılında başlayan ve 902 yılına kadar sürecek olan bu akınlar, Bizans İmparatorluğu’nun Akdeniz ve Adriyatik Denizi’ndeki etkisine büyük bir darbe indirdi.
Ağlebi’ler 827 tarihinde Palermo’yu ele geçirmiş böylelikle Ağlebi hakimiyetindeki Sicilya’nın başkenti Palermo olmuştur. Yeni fetihler, Enna (1920’ye kadar Kasriyana/Castrogiovanni olarak geçiyor) Taormina ve Etna Yanardağı’nın civarındaki diğer şehirlerdi. Bu olayların olduğu sırada Enna şehrini ele geçirip kontrolü eline alan, ancak ittifakı bozup Müslümanlar aleyhine hareket etmeye başlayan Euphemius, kendisine karşı ayaklanan müslüman halk tarafından öldürüldü. Sicilya’daki akınlarda önemli payı olan Sultan I. Ziyadetullah 838 yılında 51 yaşında vefat etti. Onun vefatının ardından başa geçen kardeşi Ebu İkal tarafından da fetih hareketleri devam ettirildi.
Müslümanların bu karşı konulamayan ilerleyişi karşısında Bizanslılar ve bölgedeki diğer devletler büyük bir endişeye kapılmışlardı. Bu akınları durdurma maksadıyla İmparator III. Mihail birçok tedbir almış fakat başarılı olamamıştır. Fetihlerini sürdüren Ağlebiler 869’da Malta’yı; 878’de nihai olarak Siraküza’yı, 902’de de Taormina ve Rometta’yı ele geçirdiler. Yaklaşık yetmiş beş yıl süren mücadeleyle Ağlebiler yani müslümanlar, Sicilya Adası’nı ve Güney İtalya’yı fethetmişlerdi. Fakat bu parlak dönem II. İbrahim’in ölümüyle sona erdi. Durum pek iç açıcı değildi. Devamlı iç isyanlar patlak veriyordu. Ağlebilerin son hükümdarı III. Ziyadetullah döneminde adada yeni bir siyasi oluşum ortaya çıktı: Fatımiler.
III. Ziyadetullah, Fâtımî Devleti’ni kurmak isteyen Ebu Abdullah karşısında başarılı olamayarak ağır bir yenilgiye uğradı. Mısır’a kaçan III. Ziyadetullah’ın ardından, Ebu Abdullah Kayrevan’a girerek Ağlebiler’in gücünü ellerine aldı. Böylece, bölgedeki Ağlebi egemenliği Fatımlıların kontrolüne geçti.
Fatimiler döneminde bölgede büyük isyanlar ortaya çıkarak iç savaşlar yaşanmıştır. Şii Fatimiler Sicilya’ya kendi atadıkları bir valiyi idareye koydular. Fakat kısa süre sonra Kelbiler yönetimi 948’de Fatımilerden devr aldılar. Bundan sonra Hasan bin Ali, Kelbi sülalesinden gelenler emir oldular yani başa geçtiler. Bundan mütevellit “Sicilya Emirliği” Kelbi devleti olarak anılmaktadır.
Sicilya’da İslam’ın Etkisi
Sicilya, İslam egemenliği altındayken hızla gelişti. Ağlebi’lerin fethi ve yerleşimi, İslam’ın Avrupa’ya yayılmasında önemli bir medeniyet oluşturdu. Hristiyanlık ve hatta İtalya’daki Rönesans, bu ada üzerinden bilgi aktarımıyla gerçekleşti. Sicilya, bilim ve kültür merkezi haline geldi. Palermo’da yoğun bir şekilde ziyaret edilen camiler ve üniversiteler kuruldu; bu üniversiteler, Cordoba ve Bağdat üniversiteleriyle rekabet edecek büyüklükteydi. Sicilya’da yaklaşık 300 cami inşa edilmişti.

Sicilya’da dinler arası tolerans ve dini yaşam oldukça güçlüydü ve bu durum, İslam’ın Hristiyan egemenliğine geçişine kadar sürdü. İslam kültürü, Sicilya’nın sonraki dönemlerinde de güçlü bir etki bırakmaya devam etti. Ekonomi açısından, Sicilya gelişmiş bir üretim bölgesi olarak kabul ediliyordu. Sicilya, komşu ülkelerle ticaret yaparak Kuzey Afrika’ya mısır ve deve eti ihraç ederken Mısır’dan yakıt ithalatı yapıyordu.
Endülüs’teki gibi Sicilya’da da Yahudiler ve Hıristiyanlar düşük, vergilerle kimliklerini özgürce yaşayabilmeleri yönetime karşı içeriden herhangi bir isyan ya da tepki gelmesinin önüne geçmişti.
Yıllarca Bizanslı valilerin zulmüne ve baskılarına maruz kalan İtalya’nın Hristiyanları, Sicilya Emirliği’nin sağladığı hoşgörülü yönetimden büyük bir memnuniyet duydular. Bu yeni yönetim, dini özgürlükleri ve sosyal hakları koruyarak, onlara uzun zamandır aradıkları huzuru ve adaleti sundu. Müslümanlar Sicilya’da günlük hayatta da değişiklik getirdiler. Örneğin, portakal bahçeleri kurdular, İran’dan kavun getirerek yetiştirimini sağladılar.
İslam’ın Sicilya’daki Gerilemesi ve Çöküşü
Sicilya’daki İslam egemenliğinin çöküşüne yol açan gerileme belirtileri, aslında Ağlebiler’den Fatımiler’e geçiş döneminde ortaya çıkmıştır. Bu, Fatımiler tarafından Sicilya’ya gönderilen valilere karşı Sicilya halkının hoşnutsuzluğu ile kendini göstermiştir.
Öte yandan, Romalı Hristiyan yöneticilerin Sicilya’yı yeniden kontrol altına alma çabaları hiç durmamıştır. Bu çabalar netice karşılık bulmuştur. 871 yılında Bari’nin yeniden fethedilmesi, Müslümanların İtalya ve Orta Avrupa üzerindeki tehditlerini sona erdirdi. 880 yılında Bizans İmparatoru I. Basileus, Müslümanların elindeki önemli bir savunma kenti olan Taranto’yu bağımsızlaştırdı. Bunu birkaç yıl sonra Calabria takip etti. Ardından, Kont Roger de Hautville önderliğindeki Normanlar, 1060 yılında Messina’yı, 1071 yılında Palermo’yu, 1084 yılında Siraküza ve nihayetinde 1090 yılında Malta’yı fethetti. Böylece bölgedeki müslüman egemenliği sona ermiş oldu.
İbn Hamdîs

447 yılında (1055) Sicilya’nın doğu kıyısındaki Siraküza şehrinde doğdu. İbn Hamdîs, Sicilya’nın ilim ve kültür alanındaki gelişimine katkıda bulunan âlimlerden dil, edebiyat, matematik, fıkıh ve felsefe dersleri aldı. Genç yaşta şiir yazmaya başladı. Normanlar Sicilya’yı istila edince, 471 yılında (1078) Tunus’a geçti. Bir yıl sonra Endülüs’e geçti. Hayatının önemli bir kısmını Endülüs’te geçirmiş olsa da İbn Hamdîs, vatanı Sicilya’yı unutmamış ve Sicilya için şiirler yazmıştır. “Sıkılliyyât” olarak bilinen bu şiirlerin bazılarını, Sicilya’da Müslüman direnişinin devam ettiği dönemlerde kaleme almıştır.
İbn Hamdis’in Sicilya Şiiri
İlk şafağın ışığı, lütfen ışığı getir!
Ey rüzgar, toprağı sulayıp
susuz kalan tarlaları doyurduğunda,
kuru bulutları benim yoluma yönlendir,
ki onları gözyaşlarımla doldurayım.
Eğer gözyaşlarımı gençliğimi geçirdiğim adada dökebilseydim,
ah, kederli hayat, her anı
gözyaşlarıyla ıslanırdı.
Rüzgar, bulutların peşinden koş, gitme!
Evimin tepesinin susuz kalmasına izin verme.
Biliyor musun? Eğer bilmiyorsan, bil ki Güneş
bu kadar sıcak yanarak büyüyen dallara
parfüm kokuları yayıyor.
Ne harika! O yerde, aşkla dolu zihinler
rüzgarla süzülen kokular yayar.
Orada öyle dolu bir kalp var ki, damarlarımda
akıp giden kanı ondan aldım.
Gizlice düşüncelerim o kıyılara geri döner,
bir kurt gibi ormanına dönerken.
Burada dostlarım ormanda koşan aslanlardı.
Burada gazeller buldum saklandıkları yerlerde.
Senin öteki tarafında, Okyanus,
cennette yaşadım, keder içinde değil, mutlu.
Orada hayatın şafağını gördüm. Şimdi alacakaranlık çökmekte,
bana orada yaşama izni vermedin.
Neden beni özlem duyduğum şeyden kopardılar?
Neden deniz beni sevdiğim kıyıya ulaşmaktan alıkoyuyor?
Ay’ın zirvesinde dörtnala gitmiş olurdum,
ona ulaşmak ve güneşi göğsüme sıkı sıkı sarılmak için.
Kaynakça
- ”Ağlebiler.’’ İslam Ansiklopedisi, 1988
- ”İbn Hamdis.’’ İslam Ansiklopedisi, 1999
- Batur, Enis. ‘’Sicilya ve İtalya’da Öncü Müslümanlar’’ Tarih. Web. Mart 2019.
- ‘’Sicilya’da Müslümanlığın İzleri’’. Fikriyat. Web. 16.09.2024
- ‘’İtalya’da Bir İslam Medeniyeti’’. Medeniyet Ufku. Web. 16.09.2024
- ‘’Müslümanlar Sicilya’yı Neden Kaybetti’’. Haksozhaber. Web. 16.09.2024
- ‘’Sicilya’nın Müslüman Fatihleri’’. Mstar. Web. 12.09.2024
- ‘’İtalya’nın Ortasında Bir İslam Devleti Nasıl Kuruldu’’. İndyturk. Web. 12.09.2024