1- “… insan her zaman aynı insanları görürse, bunları yaşamının bir parçası saymaya başlar. İyi, ama bu kişiler de bu nedenle, yaşamımızı değiştirmeye kalkışırlar. Bizi görmek istedikleri gibi değilsek hoşnut olmazlar, canları sıkılır. Çünkü, efendim, herkes bizim nasıl yaşamamız gerektiğini elifi elifine bildiğine inanır.” (s.32)
2- “… ve bütün günler birbirine benzediği zaman da insanlar, güneş gökyüzünde hareket ettikçe, hayatlarında karşılarına çıkan iyi şeylerin farkına varamaz olurlar.” (s.44)
3- “Ve bütün dünyayı kucaklayamayacak kadar küçük biri olduğum için, sahip olduğum az bir şeyi her zaman korumaya çalışacağım.” (s.56)
4- “Sözcüklerin ötesinde bir dil var.” (s.60)
5- “Her şey bir tek ve aynı şeydir.” (s.60)
6- “İster hayatımız, ister ekin tarlalarımız olsun, sahip olduğumuz şeyleri yitirmekten korkarız. Ama hayat hikayemiz ile dünya tarihinin aynı El tarafından yazılmış olduğunu anladığımız zaman, bunu anlar anlamaz, bu korku uçup gider.” (s.97)
7- “Çünkü insanlar resimlerin ve sözcüklerin büyüsüne kapılıp sonunda Evrenin Dili’ni unuturlar.” (s.110)
8- “İnsanlar gitmekten çok geri dönüşü hayal ediyorlar.” (s.147)
9- “-Öyleyse neden yüreğimi dinlemek zorundayım?
-Çünkü onu susturmayı hiçbir zaman başaramazsın. Hatta onu dinlemiyormuş gibi yapsan da o gene oradadır, göğsündedir; hayat ve dünya hakkında ne düşündüğünü sana tekrarlamayı sürdürecektir.” (s.152)
10- “Dirilmemek üzere sona ermiş aşklar, olağanüstü olabilecek, ama olamayan anlar, keşfedilmesi gereken, ama sonsuza dek kumların altında kalan hazineler aklımıza gelir gelmez bizler, yürekler hemen ölürüz. Çünkü böyle durumla karşılaşınca ölümcül acılar çekeriz.” (s.153)
11- “En karanlık an, şafak sökmeden önceki andır.” (s.155)
Simyacı
Can Yayınları