Sosyal Kaygı ve Sosyal Medya İlişkisi

spot_img

Kaygı, kişinin tehlike durumunda hissettiği yoğun endişe duygusudur. Sosyal kaygı, kişinin günlük yaşamındaki ilişkilerde karşısındaki insanlar tarafından yargılanmaktan korkmasına ve kişinin değerlendirilmekten, topluluk önünde konuşmaktan veya tanımadığı insanlarla iletişim kurmaktan kaçınmasına sebep olan bir kaygı türüdür. Sosyal kaygıyı daha iyi anlamak adına bir vaka öyküsü aktaralım ve daha sonra sosyal medya ile olan ilişkisini inceleyelim:

32 yaşında erkek, üniversite mezunu, 5 senedir evli ve 3 çocuk babası olan danışan, bir muhasebeci olarak çalışmaktadır. Danışanın yoğun bir korku ve kaygı yaşamasına neden olan ve danışanı yardım arayışına götüren temel problem yakın zamanda muhasebeciler odasında sunum yapması gerekliliğidir ve danışan 3 aydan az bir süre içinde bu sunumu yapması gerektiğini söyleyerek bundan dolayı yoğun bir kaygı yaşadığını ifade etmiştir. Sunum yapması görevi kendisine verildikten bu yana hiç rahat hissetmediğini, gün içerisinde sürekli bu konunun aklına geldiğini, sunum sırasında rezil olacağına dair sahneleri sürekli zihninde canlandırdığını, bir türlü sunumu hazırlamaya başlayamadığını, sunumu çeşitli sebepler bularak ertelediğini ve işyerinden kimseye de bu durumunu anlatamadığını belirtmiştir. Yaklaşık 5 yıldır bu kurumda çalıştığını, toplantılarda da mecbur kalmadıkça konuşmadığını, sürekli bir iş yapmaları gerektiği için çok fazla sosyal ilişki kurmak zorunda kalmadığını, az konuşmasının da yoğun iş temposundan dolayı arada bir sorun oluşturduğunu ancak kurumdan iş dışında da görüştüğü iki kişiyle olan etkinliklerde daha ciddi sıkıntılar yaşadığını, onlarla da çok seyrek olarak görüştüğünü ifade etmiştir. Sunumla ilgili görevlendirmeyi de aslında istemediğini fakat toplantıda bu karar alındığı için itiraz etme konusunda da yetersiz kaldığını, en azından böyle durumlarda kendini yeterince ifade etmek istediğini belirtmiştir.
Danışan çocukluk yıllarından başlayarak anne ve babası tarafından hiç takdir edilmediğini, başarılarının küçümsendiğini ve bundan dolayı ergenlik döneminde sık sık yeterli olmadığını düşündüğünü, üniversite sınavında da kendine güvenmediğini, nasılsa iyi bir bölümü kazanamayacağını düşünerek sınava girdiğini ve okuyacağı bö- lüm ve okulu da babasının seçtiğini ifade etmiştir. Ailesi tarafından çekingen ve girişken olmayan biri olarak tanımlandığından, özellikle misafirliğe gittiklerinde veya misafir geldiğinde sürekli kendisinin yerine anne veya babasının konuştuğundan, bu tür ortamlarda isteklerini söyleyemediğinden bahsetmiştir. Ayrıca anne babasının mükemmeliyetçi olduklarını ve hiçbir şeyden memnun olmadıklarını, kendisinin evlenebileceğini bile düşünmediklerini ifade etmiştir.

Sosyal Medya Çözümlemesi

Çok fazla çalışmada sosyal kaygının, kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkilediği görülmüştür. Günlük hayatımızı geçirdiğimiz portallardan biri olan sosyal medya uygulamalarında da sosyal kaygı yaşayan kişilerin tepkileri merak edilmektedir. Peki “sosyal medya sosyal kaygıyı tetikler mi ve sosyal kaygıdan dolayı kişi sanal dünyaya daha mı çok bağlanır?” sorularına açıklık getirelim. Sosyal kaygı dediğimiz kaygı türünde; kişiler eleştirilmekten, farklı insanlarla tanışmaktan, göz önünde olmaktan, kalabalık bir ortamda bulunmaktan rahatsızlık duyarlar. Kendi hareketlerinin, örneğin; yemek yemelerinin veya konuşmalarının başkaları tarafından izlendiğini düşünebilirler. Bu tür rahatsızlıklardan muzdarip olan kişilerin, 24 saatin büyük bir kısmını kapsayan sosyal medyayı aktif olarak kullandıklarını görebiliriz. Bunun nedeni olarak; kişilerin yüz yüze gelmemesinin, daha önceden tanışmış olmamasının, aynı ortamda bulunmamasının ve sözlü olarak iletişim kurmamasının kaygıya sebep olmadığını ve dolayısıyla sosyal medyadan daha rahat iletişim kurmalarının bu noktada olağan olduğunu görebiliriz. Zaten insanlarla iletişim kurmaktan oldukça çekinen kişi, sosyal medyadan iletişim kurmaya alıştıkça gerçek dünyadan gittikçe artacak şekilde kopacaktır. Böylelikle sosyal medyayı aşırı kullanması kendisinde mevcut olan “sosyal kaygı”nın şiddetini arttırmakla kalmayıp kendisinin, kaygısından dolayı günün yarısını sosyal medyada geçirerek sanal dünyaya daha çok bağlanmasına sebep olacaktır. Bu da kaçınılmaz olarak bir kısır döngüyü oluşturacaktır. Sosyal kaygısından dolayı sosyal medyaya sarılan kişi, kaygısını daha da büyütecek ve sosyal medya kullanımına alıştığı için sosyal ilişkilerinde daha da zayıflayacaktır. Sonuç olarak; sosyal kaygı yaşayan insanlar sosyal medyaya bağlı hale gelerek gittikçe çevrimdışı iletişime kapalı hale geleceklerdir. Ayrıca kullanılan sosyal medya ve orada gerçekleşen yazılı iletişimler sonucu kişi bunu alışkanlık haline getirebilir ve dışarıdaki günlük yaşamdan daha da soyutlanarak sosyal medyanın sosyal kaygısını çok fazla uyarmasına sebep olabilir. Sosyal medyayı yaşamının büyük bir parçası haline getiren kişi artık dışarıdaki yaşama karşı duyduğu endişeyle beraber sosyal medyayı aşırı kullanmasından dolayı meydana gelen içerikendilesi, gizlilik endişesi, güvenlik endişesi gibi konularda da yoğun bir anksiyete yaşayacaktır.

Kaynakça

E.Aktan, Sosyal Medya ve Sosyal Kaygı: Sosyal Medya ve Kullanıcıları Üzerine Bir Araştırma, Selçuk İletişim, 2018, 11 (2): 35-53

Kermen, Tosun, Doğan. Yaşam Doyumu ve Psikolojik İyi Oluşun Yordayıcısı Olarak Sosyal Kaygı, Eğitim Kuram ve Uygulama Araştırmaları Dergisi, Cilt 2 (2016) Sayı 2 20-29

Bilge,Gül,Birçek. Bir Sosyal Fobi Vakasında Bilişsel Davranışçı Terapi ve Sanal Gerçeklik Kombinasyonu, Bilişsel Davranışçı Psikoterapi ve Araştırmalar Dergisi

spot_img
Helin Yaren Öztürk
Helin Yaren Öztürk
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine...

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.

Şahane Hatalar : Kendi Maceranı Kendin Yarat

Sadece hataların sonuçlarına odaklanmak yerine, bu hataların insanları nasıl şekillendirdiğini ve nasıl birer öğrenme fırsatı sunduğunu ele alan sıra dışı kitap: Şahane Hatalar.

Yahya Kemal Şiirlerinde Yedi Farklı Tema

"İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar." Türk edebiyatına hayalinden kelimeler armağan ve miras bırakan Yahya Kemal Beyatlı.

Kayıp Seslerden Yazının Öznelerine: Virginia Woolf’un Eserlerinde “Kadın” Teması

Woolf’un dilinde "kadın", tarihin dışına itilmiş bir sesin geri çağrılması, unutulmuş bir hakikatin dile gelmesidir.