Günümüzde teknolojinin hızlı gelişimi ve her alanda kullanımının hızla artmasıyla insanlar birbirlerine her an ulaşılabilir hale gelmiştir. Yıllara bağlı olarak internet erişimine olan imkân, bilgisayar kullanım ve sosyal medya kullanım oranları artış göstermektedir. Zamanla bireylerin internet ve sosyal medya kullanım oranlarının artmasıyla bireylerin iletişim kurma ve sosyalleşme şekilleri de değişiklik göstermektedir. Sosyal medya kullanımı da değişimle birlikte daha geniş kitleler tarafından kullanılmakta ve farklı kesimler tarafından kendini ifade etme ve iletişim kurma aracı olarak kullanılmaktadır.
Sosyal Medya ve Beyin

Bireyler zamanlarının ortalama üçte birini sosyal medya platformlarında harcamaktadır. Yapılan araştırmalara göre birçok kişi egzersiz yapmak, kitap okumak ve sosyalleşmek yerine vaktinin çoğunu sosyal medyada geçirmektedir. Bu durum, bireylerin yaşamlarında güçlü etkilerde bulunmaktadır. Sosyal medyada sürekli vakit geçiren bireylerde, bellek, dikkat ve bilgi işleme bozukluklarına daha fazla rastlanmıştır. Bunun sebebi bireylerin bilgi edinme sürecinde kendi belleklerinden ziyade web sitelerine başvurmasıdır.
Sosyal medya platformlarında kontrolsüzce vakit geçirmek bireylerle etkileşimlerde problemler yaşanmasına, dikkat bozukluklarının ortaya çıkmasına ve beyinde hasarlar oluşmasına sebep olmaktadır. Nörobilimci Greenfield, dijital dünyanın hayatımızda kapladığı yer sonucu, hafızada, dikkatte ve bilişsel bütün süreçlerde olumsuz etkileri olabileceğini söylemiştir.
Nörobilimci Russ Poldrack, tarayıcıda birden fazla sekme açarak çoklu görev sırasında edinilen bilgilerin beynin yanlış kısmına gidebileceğini keşfetti. Yeni edinilen bilgiler normal şartlarda beynin uzun süreli depolamasından sorumlu olan hipokampüse giderken çoklu görev sırasında yeni edinilen bilgiler hipokampüs yerine beynin karar vermede ve eylem seçmede etkin olarak görev yapan striatum bölgesine gider. Bu durumda insanların öğrenme seklinde olumsuzluk yaşanmaktadır.
Sosyal Medyanın Bireyler Üzerindeki Etkisi

Bireylerle iletişimde kolay bir yol sunan sosyal medya zaman ve mekân sınırlandırması olmaması açısından da bireyler için cazip etkilerde bulunmaktadır. Bu platformlar insanların haber, iletişim, bilgi paylaşma gibi ihtiyaçlarını karşılamanın yanında düşünce ve edinimlerini paylaşabilecekleri bir alan da sunmaktadır. Sosyal medya uygulamalarının hızla yükselişiyle iletişim sunma ve algılama biçimimiz de değişikliğe uğramıştır. Günlük yaşamda duygularını dile getiremeyen bireyler sosyal medya sayesinde duygu durumlarını istedikleri şekilde yansıtabilir ve kendilerini ifade edebilir olmuştur.
İletişim kaygısı sosyal medya kullanımı açısından, bireylerin internet kullanımlarında ortaya çıkan bir kaygıdır. Bireylere içerik paylaşımına olanak veren ve iletişimde geri bildirimi de sağlayan sosyal medya platformları bireylerin kaygı seviyesini de etkilemektedir. Yüz yüze kurulan iletişimden daha özgür bir ortam sağlaması paylaşılan içeriklere de yansımaktadır. Sunulan bir düşüncenin yüz yüze paylaşılması ve çevrim içi platformlarda paylaşılması arasında kaygı düzeyini etkileyen fark bulunmaktadır.
Sosyal Medya Bağımlılığı

Sosyal medya platformlarının kullanımı bireyler için yalnızlığa çare, kendini iyi hissetme gibi amaçlarla kullanılmakta ancak bu platformları aşırı biçimde kullanma sosyal medya bağımlılığını artıran bir unsur olmaktadır. Tüm dünyada artan sosyal medya bağımlılığının olumsuz sonuçları ve riskleri de bulunmaktadır. Siber saldırılar, siber zorbalıklar, kullanıcı bilgilerinin depolanması, gizlilik ve mahremiyetin ihlali bu riskler arasında yer almaktadır.
İletişim teknolojilerinin olumsuz etkilerine karşı en hassas grup, bu teknolojilere en hızlı uyum sağlayabilen “dijital yerliler”, yani gençlerdir. Sosyal medyanın gençler için diğer çevrim dışı ve yüz yüze faaliyetlerin yerine geçebileceği korkusunun hakim olduğu sonucuna varılmıştır. Sosyal medyanın aşırı düzeyde kullanımı gençlerin hayatında psikolojik, sosyal ve okul bağlantılı problemler yaratabileceği belirlenmiştir.
Sosyal medya kullanım amaçlarına bakıldığında, eğlence, gündem takibi ve boş zaman değerlendirme faaliyetleri ön plana çıkmaktadır. Sosyal medyanın kişisel gelişimi destekleyici kullanımı ise düşük düzeyde kalmaktadır.
Sosyal Medya ve İletişim

Bireyler arasındaki iletişimi daha kolay bir hale getiren sosyal medya platformları, bireylerin çevresiyle iletişiminde önemli bir rol oynamakta, işbirliği oluşturmakta ve toplumsal olayların hızlı bir şekilde yayılmasına olanak sağlamaktadır. Teknolojinin hızla gelişmesiyle sosyal yaşamda da değişimler yaşanmaktadır. Bireylerin içinde bulunduğu bu teknolojide insanlar birbirleriyle olan iletişimlerini sosyal ağ denen sanal mecralarda gerçekleştirmektedir.
Sosyal ağ içerisinde bireyler birbirleriyle aktif temas halinde bulunmaktadır. İçinde bulunulan bu sanal ortam toplumda bireylerin belli davranış normları oluşturmasına ve bu normlarla diğer bireyler arasında güven duygusu oluşmasına ve ağ içinde belli bir seviyeye gelmesine sebep olmaktadır.
Sosyal medya araçları dünyadaki birçok kişi ve kuruluşların ön plana çıkmasında ve tanınmasında kolaylık sağlamıştır. Sosyal medya iletişim sürecini hızlandırarak bireyler arasında doğrudan etkileşimi sağlamaktadır. Çevrimiçi iletişim, geniş kitlelere ulaşmasıyla kurumlar ve çevreleriyle olan iletişim dinamiklerini değiştirmektedir.
Kaynakça
Alptekin, Zeynep Mine. “Dijitalleşme ve Dijital Sosyal Sorumluluk İletişimi”. Uluslararası Medya ve İletişim Araştırmaları Dergisi 3. 2(2020):136-155
Gencer, Zekiye Tamer. “Sosyal Medya Kullanımının İletişim Kaygısı Bağlamında Değerlendirilmesi”. Selçuk İletişim 11. 2(2018):21-34
Kıran, Selçuk. Küçükbostancı, Hilal. Emre, İlkim Ecem. “Sosyal Medya Kullanımının Kişiler Üzerindeki Etkilerinin İncelenmesi”. Bilişim Teknolojileri Dergisi 13. 4(2020):435-440
Yıldız, Muhammed. “İletişim Sürecinde Sosyal Medya ve Sosyal Sermaye”. The Journal of Social Science 1. 2(2017):71-79
Özbabalık Adapınar, D. ”Sosyal Medya Beynimizi Nasıl Etkiliyor?”. Türk Nöroloji Derneği. Web
Kapak Görseli: Güvenliweb.com