Söylenti Müzik Rehberi: Cem Karaca’yı Anlamak

Editör:
Zeynep Kezer
spot_img

Söylenti Müzik Rehberi serimizin bu yazısında, Anadolu Rock müziğinin önde gelen isimlerinden, Cem Karaca‘dan bahsedeceğiz.

Müzik Hayatının Başlangıcı: Ya Şimdi Ya Asla

Cem Karaca’nın müzikle tanışması çocukluk dönemlerine dayanır. Komşusunun piyanosundan duyduğu melodilerden “Kulağıma giren ilk müzik sesi” olarak bahseder. Ailesi de tiyatrocu olduğu için sanatla oldukça içli dışlı büyüyen Karaca, öğrencilik yıllarında katıldığı korolarla, şiir okumalarıyla da sahneleri benimsemiş. Öğrencilik hayatındaki müzik dolu süreçten sonra annesinin desteğini arkasına alan Cem Karaca, bu duruma karşı çıkan babasını ikna etmeye çalışır ve 1962 senesinde ilk konserine resmen çıkmış. Seslendirdiği parça, Elvis Presley‘in It’s Now or Never şarkısı olmuş. “Ya şimdi ya hiç” diyerek müzik kariyerini başlatmış usta sanatçı.

1965 yılına kadar Dinamikler, Cem Karaca ve Bekledikleriniz, Cem Karaca ve Jaguarlar adlı kısa ömürlü müzik gruplarında rock’n roll şarkıları seslendirmiştir. Asıl dönüşümü, 1965 senesinde askerliğe gitmesiyle, kendisini anlattığını söylediği türkülerle başlar.

“Ben o güne kadar ne garip, ilkel bir müzik diye düşünürken bir de baktım ki benim o anda içinde bulunduğum hissiyatı o müzik canlandırıyor, dile getiriyor, anlatıyor.”

Cem Karaca ve Apaşlar

1967 yılında askerden döndükten sonra Apaşlar adlı bir grupla çalışmaya başlar Karaca. Günümüzde hala çok dinlenen ve defalarca seslendirilen parçalarından “Bu Son Olsun” ve “Resimdeki Gözyaşları” yayınlanmıştır. Resimdeki Gözyaşları, Milliyet gazetesinde Yılın Melodileri anketinde “Türkçe Şarkılar” arasında üçüncü şarkı olmuştur.

“Benden sana son kalan
Bir küçük resim şimdi
Cevap veremez ama
Ağlar yalnızlığına”

Ancak 1970 yılında, Cem Karaca’nın şarkılarında belirtmek istediği politik tavırlarıyla Apaşlar grubunun apolitik tavırlarının uyuşmayışı, iki tarafın yollarını ayırır. Apaşlar’dan ayrıldığı aynı yıl içinde, grubun basçısı Seyhan Karabay ve başka üyelerle beraber Kardaşlar grubunu kurmuşlardır.

Cem Karaca ve Kardaşlar

Kardaşlar grubu olarak, türküleri rock müzikle harmanlayarak yorumlamışlardır. İsyankar bir tonda söylediği “Dadaloğlu” şarkısı o dönemin en çok dinlenen, adını her yerde duyuran şarkılarından biri olmuştur. Karacaoğlan‘ın “Benim İpek Yüklü Kervanım Mı Var?” adlı şiirini besteleyerek, “Üryan Geldim” olarak yayınladığı parçasıysa Dadaloğlu şarkısındaki isyankar tavırdan çok; sakin ve hüzünlü hisler taşır. Şarkıda, ölümün kaçınılmazlığından bahsetmektedir.

“Üryan geldim, gene üryan giderimÖlmemeye elde fermanım mı var?Azrail gelmiş de can talep eylerBenim can vermeye dermanım mı var?”

Kara Yılan”,Mehmet’e Ağıt”, “Acı Doktor” şarkıları da Anadolu’dan izler taşıyan, Cem Karaca’nın eşsiz vokaliyle hepimizi derinden etkileyen parçalardır.

Solistliğinin Zirvesi: Moğollar Dönemi

1972 yılının başlarında Kardaşlar ile yolunu ayıran Karaca, hemen ardından dönemin en çok ses getiren rock grubu Moğollar ile çalışmaya başlamıştır. Çıkardıkları “Obur Dünya” şarkısı çok beğeni getirken şarkı, etkileri büyük ve kalıcı olan isimlerin yokluğunu, ömrün geçiciliğini öfkeyle anlatır.

“Karnı büyük obur dünya
Keder dolu acı dünya
Ne gül koydun ne de gonca
Yedin yine doymadın mı?”

Obur Dünya’dan sonra çıkardıkları, coşkulu bir tonda söylenen ancak acıklı bir hikayeye sahip “Namus Belası” gruba ve Cem Karaca’ya büyük başarılar getirmiştir. Şarkı, oldukça beğeni alsa da feminist ideolojiyi benimseyen insanlar ve şarkıyı siyasi kulvarlara çeken insanlar tarafından da eleştirilmiştir. Ancak Cem Karaca, söz ve müziği kendisine ait bu şarkıda, feodal düzenin Anadolu halkının üzerindeki olumsuz etkilerine odaklanılması gerektiğini belirtmiştir.

“Kır kalemi kes cezamı yaşamayı neyledimNamus belasına kardaş verdiğimiz can bizim”

Cem Karaca’nın Apaşlar, Kardaşlar, Moğollar ve Ferdy Klein’a Teşekkürleriyle (1974)

1974 yılında Moğollar kurucularından Cahit Berkay, kariyerine Fransa’da devam etme kararı alınca grup dağılmıştır. Daha sonra Karaca, çoğu daha önce hiç yayınlanmamış şarkılarından oluşan bir albüm çıkarmıştır. Gizli bir cevher niteliğindeki bu albümde kendisinin en meşhur ve hala en çok dinlenen şarkılarından biri olan “Deniz Üstü Köpürür” yer almaktadır. Temelinde türkü olarak sözlere dökülmüş bir aşk hikayesi yatan bu şarkı, ilk defa Cem Karaca tarafından seslendirilmiştir.

Benim de şu cihana gelişim hey canım rinna nay rinna rinna nayBir güzelden ötürü hey canım hey

Aynı albümde Ahmet Arif‘in şiirinden bestelenen “Ay Karanlık” parçası yer almaktadır. “Unut Beni”, “Bir Of Çeksem”, “Edalı Gelin” gibi efsaneler ve daha önce yayınlamış olduğu Obur Dünya şarkısı da albümde bulunmaktadır.

Albümdeki Unut Beni şarkısı aslında Cem Karaca’nın eski eşinin annesi, yazar Pakize Başaran‘ın şiiridir. Cem Karaca, acıklı sözlere sahip bu şiiri dinledikten sonra asla unutamayacağımız bir melodiyle bestelemiştir.

“Unut beni, unut aramaSakla bu mendili saklaSende kalsınKimin verdiğini soran olursaGözleri yaşlı dudakları titrekBir hayalden artakalan hatıra dersin”

Tamirci Çırağı (1975)

Cem Karaca, 1974 yılında Dervişan grubuyla çalışmaya başlamıştır ve bu grupla beraber çıkardığı şarkıları, Apaşlar’dan ayrılmasına sebebiyet veren politik yaklaşımları içermektedir. Tamirci Çırağı, sınıf ayrılıklarından, ekonomik eşitsizliklerden ve bunların arasında kalmış umutsuz bir aşktan bahseder.

“Ustam geldi, sırtıma vurdu, unut dedi romanlarıİşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları”

Anadolu halkının, âşıkların, işçilerin hikayelerini bizlere ulaştıran Cem Karaca, Dervişan grubuyla “Parka” ve “Yoksulluk Kader Olamaz” albümlerini yayınlamıştır. İki albüm de politik söylem ve meydan okuyan dizeler içerdiğinden, dikkatleri iyice üzerine çekmiştir. Parka albümündeki “Mutlaka Yavrum”, “Beni Siz Delirttiniz” parçaları; Yoksulluk Kader Olamaz albümüyle aynı adı taşıyan parçası, “Maden Ocağının Dibinde”, “İşçi Marşı”, “Kerem Gibi”, şarkıları öne çıkmaktadır.

“Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak
Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?”

Mutlaka Yavrum şarkısı, dönemin sağ-sol kavgalarına bir eleştiri niteliğindedir. Daha sonra Cem Karaca bu şarkıyı Filistin halkına destek olmak için uyarlamıştır, şarkının Arapça ve İngilizce versiyonları da bulunmaktadır. Ayrıca Bosna Hersek ziyaretine giden Cem Karaca, Serpil Barlas, Harun Kolçak ve Selda Bağcan eşliğinde Bosna halkına destek için de bir şarkı çıkarmıştır.

1978 yılında 1 Mayıs adlı albümü de çıkardıktan sonra Cem Karaca ve Dervişan grubunun yolları ayrılmıştır. Daha sonra Edirdahan adında bir grup kurmuştur ama bu grupla yayınladığı tek kayıt “Safinaz” olmuştur. Safinaz, Türkiye’de eşi benzeri olmayan, 18 dakikalık bir rock operasıdır. Albüm, işçi sınıfına mensup olan bir ailenin öyküsünü anlatmaktadır.

“Her şeyin fiyatı artıyordu ancakEt, süt, bez, tuz ve de yakacakVe kitap ve kalem ve defter ve de açacakArtmayan tek şey aylığıydı Kasım’ın”

1980 Darbesi’nden sonra 1 Mayıs gösterilerindeki söylemleri için hakkında tutuklama kararı verilmiştir. O dönem turne için Almanya’da olan Cem Karaca, “Yurda dön” çağrılarına karşı sessiz kalmış ve 6 Ocak 1983 tarihinde vatandaşlıktan çıkarılmıştır. Almanya’da ülkesine hasret kalan sanatçı bu özlemi şarkılarına da yansıtmıştır. “Hasret”, “Bekle Beni” albümleri bu dönemlerde yayınlanmıştır. 1987 yılında hakkındaki tutuklama kararı kaldırılmış ve Türkiye’ye geri dönebilmiştir. Döndükten sonra da hakkındaki olumsuz nitelendirmelere rağmen Cem Karaca, vefat ettiği 2004 senesine kadar üretmeye ve sesini bizlere duyurmaya devam etmiştir.

“Tek bir haber bile çıkmasa uzaklardanSaçma da olsa bekleyişinYalnız sen olsan bile bekleyen beniBekle yine bekle, bekle beni”

 

Kaynakça

  • rockistasyonu.com. “Kaybettiklerimiz- Cem Karaca”. Web. Erişim Tarihi: 03.12.2023
  • leblebitozu.com. “Cem Karaca’nın Hayatı ve Şarkıları”. Web. Erişim Tarihi: 03.12.2023
  • rockefsaneleri.net. “Cem Karaca”. Web. Erişim Tarihi: 05.12.2023

 

 

spot_img
Tamay Ongu Tulum
Tamay Ongu Tulum
Merhaba değerli okur, zihnimin derinliklerine hoş geldin!

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

İngiliz İç Savaşı: Sebepleri ve Sonuçları

17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan iç savaş, kısa bir süreliğine de olsa Cromwell liderliğinde askeri bir yönetimi meydana getirdi.

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.