Her ay sanat dünyasının bir yeni detayını ele aldığımız Söylenti Sanat Dozu Serisi’nin bu ayki yazısı, etkileşimli sanatın öncülerinden Rafael Lozano-Hemmer’in eserlerine odaklanıyor. Kültür ve sanat kategorisi editörlerimizden Rümeysa Yıldız, bu yazımızda Lozano-Hemmer’in teknolojiyle şekillendirdiği sanatsal projelerin başına gelen olayları ve bunların etkilerini derledi. Gelin, birlikte bu heyecan verici yolculuğa çıkalım!
Rafael Lozano-Hemmer, 1967 yılında Meksida’da doğdu. Meksikalı-Kanadalı olarak tanınan medya sanatçısı, disiplinler arası yaklaşımıyla mühendislik alanındaki bilgisini sanatına entegre etti.
Rafael Lozano-Hemmer’in sanata olan merakı esasında daha ilk gençlik yıllarında, bilim ve teknolojiye duyduğu ilgiyle biçimlendi. Mexico City’de doğup büyüyen Lozano-Hemmer, teknolojiyi kullanarak bunu insan etkileşimi ile nasıl kullanabileceğini keşfetti. Üniversitede de aldığı Fizik ve Kimya eğitimiyle bilgisini ve deneyimini sanatına yansıttı.
İzleyicinin deneyimini aktif hale getiren bir sanat anlayışı benimseyen sanatçı; ışık, ses, video ve ağ teknolojileri gibi çeşitli teknolojik araçlar kullanarak onları sanat eserlerinin bir parçası haline getirdi.
Etkileşimli Sanat

Etkileşimli sanat; normalde pasif bir durumda olan izleyicinin, aktif bir duruma geçerek sanat eserinin bir parçası olmasını teşvik eder. 20. Yüzyılın ortalarında çıkmaya başlayan bu dönemin gelişiminde Fluxus ve Happenings gibi hareketler önemli rol oynadı. Fluxus sanatçıları, izleyiciyi de performanslarına kattığı ve etkileşimli bir gösteri ortaya çıkarırken, yine Happenings sanatçıları da izleyicileri sanatın bir parçası haline getirdi. Sonraları teknolojinin gelişimi ve bilgisayarın hayatımıza girmeye başladığı 1980 ve 1990’lar döneminde, sanatçılar dijital etkileşimli sanatın ilk örneklerini verdiler. Jeffrey Shaw’un “Legible City” (1988-1991) adlı eseri, izleyicilerin bir bisikletle sanal bir şehirde gezinmesine mümkün kıldı.

Rafael Lozano-Hemmer, etkileşimli sanatın öncülerinden biri olarak anılır ve sanatı teknolojiyle nasıl sunulabileceğini ustalıkla işler. Sanatçı, mühendislik eğitiminin sağladığı teknik birikimi ve yaratıcılığı, eserlerine yenilikçi bir dokunuş olarak yansıtır. Örneğin, “Pulse Room” ve “Pulse Park” gibi projelerinde sanatçı, izleyicilerin kalp atışlarını ışık gösterilerine dönüştürerek, biyometrik verileri sanatsal bir forma dönüştürmüştür. Bu tür projeler, bireyin fizyolojik verilerini kullanarak kişisel ve duygusal bir bağlantı kurmasına olanak tanır.
Etkileşimli sanat, sanatçıya bir özgürlük alanı oluşturur. Lozano-Hemmer’in eserlerinde de genellikle toplumsal ve politik temaları işlediğini görürüz. Onun çalışmalarında, teknoloji çağının getirdiklerinin toplumu neye dönüştürdüğünü ve bireyin toplumdaki rolü gibi konulara yakından tanık oluruz. Bu nedenle, Lozano-Hemmer, sadece teknolojiyi sanata entegre etmekle kalmaz, aynı zamanda toplumsal bir farkındalık yaratır.

Rafael Lozano-Hemmer’in yenilikçi yaklaşımı ve teknoloji ile sanatı birleştirme konusundaki ustalığı, onu etkileşimli sanatın önemli figürlerinden biri yapar. Eserleri, izleyicilere yeni deneyimler sunar ve sanatın sınırlarını zorlar. Bu nedenle, Lozano-Hemmer, etkileşimli sanat alanında büyük bir etki yaratmış ve çağdaş sanat dünyasında kalıcı bir iz bırakmıştır.
Önemli Eserleri
Shadow Box Serisi
Shadow Box Serisi, izleyicilerin gölgelerini dijital ekranlarda etkileşimli olarak yansıtılmasından oluşur. Esasında bu serinin temel konsepti, izleyicinin gölgesini kullanarak dijital bir oyun alanı yaratmak ve onların eylemlerine duyarlı bir sanat deneyimi sunmaktır. Teknolojik arka planına bakıldığında ise, hareket sensörleri ve gerçek zamanlı bilgi işleme dayalı programlar içerir.

Serinin her parçasında, izleyicinin gölgeleri ekranlarda farklı şekillerde yansır ve izleyicilerin hareketlerine göre şekil değiştirir. Bu, izleyici ile eser arasında dinamik bir etkileşim sağlar. İzleyiciler, gölgeleriyle oynayarak eserle bütünleşir ve kendi bireysel izlerini bırakır.
Bu etkileşimli deneyim, izleyicilerden büyük ilgi ve olumlu tepkiler almıştır. İzleyiciler, eserlerle kişisel bir bağlantı kurmanın ve kendi hareketlerinin sanatın bir parçası haline gelmesinin keyfini çıkarır. Shadow Box Serisi, Lozano-Hemmer’in teknolojiyi sanatsal yaratıcılıkla birleştirme konusundaki başarısını gözler önüne serer.
Pulse Room ve Pulse Park
Pulse Room
Lozano-Hemmer’in bir diğer interaktif enstalasyonu olan Pulse Room’da, bir oda dolusu tavana asılmış olan ampullerle karşılaşırız. Shadow Box’da da olduğu gibi bu ampuller, izleyicinin eylemlerine dayalı bir etkileşim sağlar.

Odada bulunan ara yüzün temel konsepti ona dokunan kişinin kalp atışını ampulde yansıtmasıdır. Her ampul, bir önceki katılımcının kalp atışını yansıtır, böylece oda, sürekli olarak değişen bir ritimle aydınlanır.
Pulse Park
Pulse Park; kamusal bir alanda var olan, 2008 yılında New York City’nin Madison Square Park’ında sergilenen diğer bir interaktif enstalasyona örnektir. Burada izleyiciler parkın ziyaretçileridir. Her bir ziyaretçinin parka yerleştirilen sensörle etkileşime geçmesinin ardından, park görkemli bir ışıkla aydınlanır. Esasında ziyaretçinin kalp atışlarının ışık tarafından yansıtılmasının bir ifadesi olan bu enstalasyon etkileyici bir ışık gösterisidir.

Lozano-Hemmer’in sanat anlayışı, teknolojiyi sadece bir arka plan olarak görmektense, onu sanatın özü haline getirir. Teknolojik yenilikler, sanatın ifade biçimlerini genişleterek, izleyicilerle derin bir bağ kurarken onu estetik bir ifadeye dönüştürme imkanı da sunar. Bu tür projeler, sanatçının sürekli olarak teknolojik yeniliklerle uyumlu kalmasını ve izleyicilerin katılımını teşvik eden deneyimler sunmasını gerektirir. Sanatçı, teknolojiyi kullanarak izleyiciyle dinamik ve kişisel bir etkileşim kurar, bu da sanatın sınırlarını genişletir ve izleyicinin sanatla olan ilişkisini yeniden tanımlar.
Kaynakça
Jeffrey Shaw,“Legible City” Erişim tarihi: 06.08.2024. Erişim adresi: https://www.jeffreyshawcompendium.com/portfolio/legible-city/
Rafael Lozano-Hemmer, “Pulse Park” Erişim tarihi: 08.08.2024. Erişim adresi: https://www.lozano-hemmer.com/pulse_park.php
Rafael Lozano-Hemmer, “Pulse Room” Erişim tarihi: 09.08.2024. Erişim adresi: https://www.lozano-hemmer.com/pulse_room.php
Rafael Lozano-Hemmer, “Shadow Box” Erişim tarihi: 06.08.2024. Erişim adresi: https://dam.org/museum/artists_ui/artists/lozano-hemmer-rafael/shadow-box/
Toy, Ertan. “İnteraktif Sanatın Oluşum Süreci Ve Günümüzdeki Durumu.” Görsel İletişim Tasarımı ve Animasyon (2017): n. pag. Print. Erişim tarihi: 06.08.2024.