The Little Mermaid: Dalgaların Yeryüzüne Sürüklediği Deniz Kızı Ariel

Editör:
Aleyna Kavak
spot_img

Çocukluğumuzdan kulağımıza fısıldayan Andersen Masallarının vazgeçilmezi olan ve 2023 yılının en çok beklenen filmler listelerinin değişmeyen ismi, Disney yapımı Küçük Deniz Kızı (The Litte Mermaid), 26 Mayısta beyaz perdedeki yerini aldı.

İlk olarak 1989 yılında animasyon versiyonuyla seyirciyle buluşan Ron Clements ve  John Musker‘ın yönetmenliğini yaptığı Küçük Deniz Kızı ( The Little Mermaid), Yeryüzünün ve insanların yaşamlarını oldukça merak eden Ariel‘in, Prens Eric‘e aşık oluşu ve ardından insan olup ona ulaşabilmek için deniz cadısı Ursula‘yla yaptığı 3 günlük tehlikeli anlaşmayı anlatan hikaye, Hans Christian Andersen‘in Küçük Deniz Kızı (The Little Mermeid) kitabından ilham alınarak uyarlanmıştı.

Disney’in yeniden yapımıyla beraber seyircilerin akıllarında bıraktığı soru Küçük Deniz Kızı’nda ne gibi farklılıklar göreceğimiz oldu.

Küçük Deniz Kızı Live-Action’ında Neler Değişti?

Rob Marshall‘ın yönetmenliğini yaptığı film, hikayenin özüne çokça sadık kalıyor. Filmin ilerleyişinin neredeyse birebir aynı olmasının yanı sıra Küçük Deniz Kızı’nı 1989 yapımından farklı kılan en dikkat çekici detay animasyonda yeterince açık ifade edilemeyen, derinleştiremeyen karakterlerin özüne inilmesi oluyor. 1989 yapımı Küçük Deniz Kızı’nda hikaye daha kısa bir zamanda anlatılırken, yeniden yapılan filmde her karakterin gelişimine ve olayların betimlemesine çokça zaman ayrılıyor bunlar filmin içinde eşit dağılırken küçük detaylara da oldukça yer verildiğini görüyoruz. Bu duruma bazı izleyiciler filmin çok uzun olduğu yorumunda bulunsa da karakterlerin motivasyonlarının anlatılıp, özlerine inilmesi bizi tatmin etti.

Hans Christian Andersen‘ın The Litte Mermaid kitabından “Ama bir deniz kızının gözyaşı yoktur ve bu nedenle çok daha fazla acı çeker.” alıntısıyla başlayan film, son sahnesinde artık insan olan Ariel’in gözünden düşen yaş detayı ile bitmesi bunun örneklerinden yalnızca bir tanesi.

Yeni Ariel: Halle Bailey

Filme adını veren Küçük Deniz Kızı Ariel’i canlandıran Halle Bailey’i filmde uzun dakikalar boyunca görüyoruz ve izleyici olarak Ariel’in insanların nasıl bir dünyada yaşadığını incelemesini, şaşkınlığını, heyecanını detaylı olarak gözlemleyebiliyoruz. Karakterde gidilen en büyük değişiklik, filmin animasyon versiyonunda ön plana daha saf hislerle ve aşk duygusuyla çıkan Ariel’i, 2023 versiyonunda karşımıza ayakları yere sağlam basan, daha güçlü bir karakter olarak görüşümüz oluyor.

Başka Bir Perspektiften: Prens Eric 

Filmde Eric’in hikayesi gözle görülür şekilde değişime uğrayan karakterlerden biri olmuş. Daha çarpıcı bir şekilde yansıtılan Jonah Hauer-King‘in canlandırdığı Eric karakteri, izleyiciyi filmin animasyon versiyonundan çok daha farklı bir atmosferde karşılıyor. Filmin animasyon versiyonunda prens olmasından başka özelliği vurgulanmayan Eric’i farklı bir perspektiften görüyoruz. Disney’in yeniden yapılandırdığı 2023 versiyonunda, özellikle babasının ölümünden sonra artan sorumlulukları olan, görevinin getirdiği şeyleri yapması istenen biri haline gelmesiyle beraber, anne figürünün üzerinde oluşan baskı prens Eric’e hikayenin yönünü değiştirme gücü veriyor.

Filmde parlayan bir diğer şey, Eric ile Ariel arasında kurulan ilişki. Her iki karakterin detaylandırılması, çiftin arasındaki ilişkiyi derinleştirerek yansıtma şansı sunuyor. Aynı gökyüzünün altında paralel olarak neredeyse aynı, derin duygular yaşamaları izleyiciyi hikayenin büyüsüne küçük detaylarla dahil ediyor.

Disney’in İkonik Kötü Karakteri: Ursula

Film yayımlanmadan önce tartışılan konulardan biri yeni yapımda Melissa McCathy’in canlandırdığı deniz cadısı Ursula’nın olup olmayacağıydı. Disney’in yeniden yapılandırdığı filmde Ursula’nın hikayesinin de ayrıntılarına inildi. Küçük Deniz Kızı (1989) animasyonunda Ursula’nın neden kötü olduğunun cevabı kesin olarak alınamazken, 2023 yapımında Ursula, Kral Triton’un kız kardeşi ve Ariel’in halası olarak karşımıza çıkıyor. Ursula’nın kötü olma motivasyonu gözler önüne gelirken aynı zamanda Melissa McCathy’nin seslendirdiği şarkı, Unfortunate Souls ile daha derin bir anlam kazanıyor.

Animasyon filminden hatırladığımız Ariel’in aklını çelmeye çalışan, Ursula’nın yılan balıkları Flotsam ve Jetsam yeniden yapımında da var olmalarıyla beraber, bu sefer sadece Ursula’nın emirlerini yerine getirme konumundalar.

Hikayede değiştirilen küçük detaylardan biri, Ariel’in yüzeye çıkabilmesi ve ihtiyacı olan çift bacağa sahip olması için Ursula ile yaptığı, prens Eric’i üç günün sonunda gün batımına kadar öpebilirse sonsuza kadar insan olarak kalacağı fakat başaramazsa, Ursula’ya ait olarak denizin altına dönmek zorunda kalacağı anlaşmada Ursula, yaptığı bir büyüyle Ariel’in Prensi öpmesi gerektiğini hatırlamamasını sağlaması oluyor. Ursula’nın kötü biri oluşu bir kez daha vurgulanırken, Ariel prensi öpebilecek mi sorusu film boyunca akıllarda dolaşıyor.

 

The Little Mermaid 2023 Versiyonunda Yeni Şarkılar Neler?

Ünlü besteci Alan Menken‘ın müziklerini yaptığı film, her sahnesinde bize farklı bir şarkıyla eşlik ederek, izleyicilerine müzikaliteyi çok yakından yaşayabilme imkanı sunuyor. Neredeyse her şarkı yeniden tasarlanarak 2023 versiyonundaki yerini alıyor.

Yeni eklenen şarkılar arasında, Halle Bailey’in seslendirdiği Ariel’in insan olduktan sonraki hislerini, heyecanını yansıtan: “For the First Time” ve Jonah Hauer-King seslendirdiği Prens Eric’in hayallerini ifade ettiği: “Wild Uncharted Waters” şarkıları karakterlerin o an yaşadıkları duygu durumuna daha da derinlik kazandırmış.

Güncel vizyon takviminde olan The Little Mermaid (Küçük Deniz Kızı) sinemalarda!

Filmin fragmanını buradan izleyebilirsiniz:

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Geyik: Türk Mitolojisinin Derinliklerindeki Ruhsal Rehber

Türk mitolojisinde geyik, doğa ile insan arasındaki ilişkiyi simgeler. Ruhsal yolculuk, rehberlik ve dönüşüm figürü olarak geçmişten günümüze derin bir anlam taşır.

Alıntının Hikâyesi: Livaneli’den Aşk, Travma ve Unutabilmek Üzerine

“Aşk, bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir.”

Müziğin Kalbinin Attığı O Yer: Royal Albert Hall

1871'de açılan Royal Albert Hall yıllar boyunca birçok sanat etkinliğine tanıklık etmiştir.

İngiliz İç Savaşı: Sebepleri ve Sonuçları

17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan iç savaş, kısa bir süreliğine de olsa Cromwell liderliğinde askeri bir yönetimi meydana getirdi.

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!