Türkiye’de Rap Müziğin Tarihsel Gelişimi

Editör:
Damla Satıroğlu
spot_img

Rap müzik ilk olarak Amerika’da Grandmaster Flash ve Afrika Bambaataa ile geniş kitlelere yayıldı. Başta parti ve dans müziği olarak icra edilse de yıllar içerisinde ırkçılık, yoksulluk ve polis şiddeti gibi konulara dikkat çeken şarkılardan oluşmaya başladı.

Almanya’da 1980’lerin sonlarında, göçmenlere yönelik ırkçı baskıların artmasına karşı ses çıkartmak isteyen ve içinde Killa Hakan mahlaslı rapçinin de bulunduğu 36 Boys isimli bir grup ortaya çıktı. Fakat ilk Türkçe rap şarkısının piyasaya yasal olarak sunulması ise 1991 yılında King Size of Terror grubunun “The word is subversion” albümünde “Bir Yabancının Hayatı” isimli parçasıyla oldu.

 

Islamic Force ve Boe-B‘nin Türkçe rapin yapı taşlarını oluşturdukları kabul edilmekle beraber, bu eşitsizliğe ve ayrımcılığa başkaldırıyı Türkiye’deki hemşehrilerine duyuranın Cartel projesi olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye’de Cartel’in bir rap grubu olduğu sanılsa da esasında Cartel, Cinai Şebeke ve Karakan grubuyla beraber onlardan bağımsız olarak Erci-E‘nin de katıldığı albümün adıdır.

 

Türkçe Rap’i Dinliyoruz Gözlerimiz Kapalı

Türkçe rap müziğinin günümüzdeki formunu almasında büyük rol oynayan isimlerin duyulması ise 1999 yılında oldu. “Yeraltı Operasyonu” isimli albümde bu müzik türünü andığınızda bugün ilk aklınıza gelecek isimlerden; Ceza ve Dr.Fuchs‘un oluşturduğu Nefret grubu, şu anda Sagopa Kajmer olarak tanıdığımız Silahsız Kuvvet, Yener gibi isimlerin yanı sıra Susturucu, Ses ve Statik yer aldı.

2000’li yılların başında, Almanya’daki Türk rapçilerin şarkılarında bahsettiği sorunlar  Avrupa Birliği’ne girmek istediğini her fırsatta dile getiren Türkiye’de biraz farklılık gösterdi. Şarkı sözleri pop müziğe, popüler kültüre ve zenginliğe yönelik hakaretler barındırırken aynı zamanda gençleri uyuşturucudan sakınmaları konusunda her fırsatta uyarıyorlardı.

 

Ceza, Sagopa Kajmer, Dr. Fuchs ve Almanya’dan -kendi ifadesiyle Batı Berlin’den- Fuat Ergin uzun süre underground albümlerle -bandrolü olmayan albüm- kendi kitlelerini oluşturdular.

 

Underground rap müzik icra eden birçok sanatçı, çeşitli gruplar kurarak bir araya geldiler. Henüz ana akım medyada Türkçe rap müziğe dair hiçbir şey yokken Sansar Salvo, Patron, Saian, Da Poet, Rapozof, Ayben, Karaçalı, Mode XL, Dumanyak, Raziel, Rap Angels, Sahtiyan, Server Uraz, Şehinşah, No.1, Narkoz, Sayedar, Eypio, Hayki, Sirhot, Joker, Kamufle, MC Neşter, Şanışer gibi isimler bu müziğe oldukça katkı sağlayan isimler oldu.

 

2000’lerin ortalarından itibaren talk showlarda, dizilerde, reklamlarda ve hatta çoğunlukla pop şarkılarını yayımlayan müzik kanallarında dahi Ceza ve Sagopa Kajmer’in görünür olmaya başlamasıyla artık Türkçe rap çok daha geniş kitlelere ulaşabildi. Öyle ki Rock’n Coke, Zeytinli Rock festivali gibi platformlar da Türkçe rap müziğe destek verdi.

Piyasada hatrı sayılır bir kitle elde eden bu isimler arasında hem kendi aralarındaki iç çatışmalar nedeniyle hem de Türkiye’nin o dönemki politik gündemlerinin de etkileriyle bazen örtük bazen de çok açık bir şekilde sınırlar çizildi. Zamanla birbirlerini aşağılamak için argo sözlerin de oldukça fazla kullanıldığı diss adı verilen şarkılar yaptılar.

Arabesk Rap Furyası Auto-Tune ile Geride Kaldı

Bu kaotik ortamda alışılmışın dışında bir şey olarak namelerle söylenen başka bir rap türü ortaya çıktı: Arabesk Rap. Underground müziğe bağlı kalan dinleyiciler ve zaman zaman Sagopa Kajmer ve ondan etkilenen rapçilerin arabesk rap yaptığını ileri sürerek bu müzik kültürüne zarar verdiğini iddia ettiler.

 

Sagopa ise bu iddiayı her zaman reddetti ve 2013 yılında bir ilki gerçekleştirerek dijital sound kullanmadan pesimist orkestra eşliğinde “Saykodelik EP” isimli bir albüm yayımladı.

 

Her ne kadar Türkçe rapte bir ilki gerçekleştirmiş olsa da Sagopa’nın, arabesk rap yaptığını düşünen insanlar hiçbir zaman sessiz kalmadı. Kendisi bugün bile sosyal medya üzerinden zaman zaman bu konuyla ilgili iddialara yanıt veriyor.

Yarışma programlarında küçük bir çocuğun sevdiğine kavuşamadığını anlatan Arabesk ezgilerle Türkçe rap yaptığı bu yıllarda, Türk dinleyicisi bir ses düzeltme ve düzenleme yazılımı olan Auto-Tune ile nihayet tanıştı. Khontkar, Ezhel, Güneş, Ben Fero gibi isimler Auto-Tune kullanarak rap yapmaya başladıklarında eskiden Türkçe rap müziğe tahammül edemeyen büyük bir kitle bu yeni formu çok sevdi.

 

Günümüzde Türk müzik piyasasında rap oldukça önemli bir yere geldi ve buna başından beri büyük katkıları olmuş isimler de bu değişimden etkilenmiş olacak ki zaman zaman yeni şarkılarını Auto-Tune kullanarak dinleyicilerine sundu.

 

Dünden Bugüne Ne Değişti?

Son yıllarda Türkçe rap müziği icra eden bazı isimler 20-25 yıl önce çoğu rapçinin değindiği zengin-yoksul ayrımı, popülerlik nefreti, zararlı alışkanlıklardan sakınılması gibi konuları mesele yapmayabiliyor. Dahası, zaman zaman gösterişli hayatlara özendirmekte de bir beis görmüyorlar. Ceza, Sagopa ve Fuat birlikte Türkçe rap için çok büyük emek verdikleri ve gelişmesi için ellerinden geleni yaptıkları bir gerçek. Fakat o yıllar ülkedeki politik kutuplaşmanın onları bu denli etki altına alması ve dissler üzerinden hakaret davaları açılmasıyla Türkçe rap için “Neyim var ki? 2” gelmeyeceğini artık kabul etmemiz gerekiyor.


Kaynakça

Arıcan, T. (2021).“Türkçe Rap’in Dönüşüm Evrelerinde Geçişkenlikler:Direniş, Marjinalleşme ve Tarz”. Araştırma Makalesi. Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı.

Kır, B. (2016).”Alt Kültür Müziği Olarak Rap Şarkı Sözleri Üzerine Bir İnceleme“. Yüksek Lisans Tezi. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Arıcan, T. (22.12.2023). “Rap Sokaktan Çekilmedi, Sokak Form Değiştirdi”. Politikyol. Web

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

İngiliz İç Savaşı: Sebepleri ve Sonuçları

17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan iç savaş, kısa bir süreliğine de olsa Cromwell liderliğinde askeri bir yönetimi meydana getirdi.

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.