Türklerin Destanı, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 108. Yılı!

Editör:
Irmak Çelik
spot_img

18 Mart, bir milletin yeniden uyanışının ilk günüdür. Baharın habercisidir, hürriyet baharının. Savaşlarla yorgun düşürülmeye çalışılan, elindeki az mühimmatla mağlup olacağına kesin gözüyle bakılan bir milletin; akıl, birlik, strateji ve inançla neler başaracağının kanıtıdır. Dünya tarihine Türklerin askeri zekasının altın harflerle yazıldığı şanlı gündür. Çanakkale, daha önce yaşanmamış bir savaşa tanıklık etmiş toprakların adıdır. Okyanus ötesinde yaşayan çocuklara kucak açmış, kendi Mehmedinden ayırmamış, bağrına basmış toprakların adıdır. Eşi benzeri görülmemiş bir kardeşliğin, insanlığın, merhametin adıdır Çanakkale.

Çanakkale Savaşı (1915 – 1916)

Çanakkale savaşı, I. Dünya Savaşı’nın sonlarına yaklaşırken 1915-1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası’nda Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir. I. Dünya Savaşı içindeki, tarihin en kanlı bölümü olarak bilinir. Türk’ün sayısız zafer, şan ve şerefle dolu tarihinin en parlak sayfasıdır. I. Dünya Savaşı’ndan kısa bir süre önce; siyasi yalnızlığımızın doğal bir sonucu olarak İstanbul ve Boğazlar tehlikeye girmiştir.

Balkan savaşının kötü hatıralarının tesiri altında kalan iki blokta Türk ittifakını küçümsemiştir. Ancak Alman İmparatoru, her iki blok arasındaki savaşta, Osmanlı Devletinin hiç değilse bir kısım düşman kuvvetini meşgul edebileceği gerekçesiyle duruma müdahale etmiştir. Bu surette Osmanlı Devleti, 2 Ağustos 1914’te “üçlü ittifakla” bağlanmıştır.

Nusret Mayın Gemisi Kaynakça denizcilikbilgilericom

Hareket sahası olarak Gelibolu Yarımadası’nın seçilmesi, bölgenin jeopolitik bakımdan çok büyük öneme sahip olmasındandır. Çanakkale Savaşı genel hatları itibariyle: İtilaf Devletleri’nce; Osmanlı Devleti’nin başkenti konumundaki İstanbul’u alarak boğazların kontrolünü ele geçirmek, Rusya’yla güvenli bir tarımsal ve askeri ticaret yolu açmak, Alman müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amacı ile açılan cephedir.

Çanakkale Savaşı – Deniz Harekatı

Dünyadaki bütün denizlere hakim olmaya çalışan İngilizler, boğazları ele geçirmek için donanmanın yeterli olacağına inanıyorlardı. Bahriye Nazırı Churchill’in planları Akdeniz filosu komutanı Amiral Carden tarafından da desteklenince, Lord Fisher’ın şüpheli gördüğü bu harekatın donanma ile yapılmasına karar verildi. Tarihinde hiçbir yenilgi almamış olan İngiliz donanmasının silah, teknoloji ve başarı açısından kendine güveni tamdı. Yıpranmış, teknoloji açısından zayıf ve parçalanmak üzere olan Osmanlı, bu armada ile asla baş edemezdi. İtilaf Devletlerinin deniz harekatı 19 Şubat 1915’te başladı. 13 Mart 1915’e kadar devam etti. Boğazları zorlayarak geçebileceklerine inanan düşman kuvvetlerinin, kararlı ve dirençli karşılık almaları bu işin o kadar da kolay olmadığını gösteriyordu.

18 Mart 1915 sabahı geldiğinde gün sonunda kimse neyle karşılaşacağını bilmiyordu. 17 Mart 1915’te Amiral Carden’in yerine Amiral de Robeck’in atanmasıyla 18 Mart’ta gerçekleşecek plan uygulanmaya konuluyordu. Plana göre; 18 Mart sabahı 3 deniz tümeninden oluşan düşman filosu boğazda belirdi. Filo’nun en güçlü gemilerinden oluşan 1.tümen bizzat Amiral de Robeck tarafından yönetiliyordu. 1.tümen saat 10:30’da boğazdan içeri girdi. Gemilerin hedefleri; Queen Elizabeth’in hedefi Rumeli Mecidiye Tabyası, Lord Nelson’un hedefi Namazgah Tabyası (Bir yerin savunulması için özel olarak yapılmış ve silahlarla donatılmış istihkâm), Inflexible hedefi ise Rumeli Hamidiye Tabyası idi.

Saat 12:00 sularında Çimenlik, Rumeli Hamidiye ve Anadolu Hamidiye ateş almıştı. Plana göre büyük savaş gemilerinden oluşturulan 3.tümen, 1.tümenin arkasından harekete geçti ve hat önündeki yerini aldı. 3.tümene ait olan iki İngiliz gemisi Triumph ve Prince George hattın kıç omuzluklarında yerlerini almış Rumeli Mesudiye ve Yıldız Tabyalarını hedeflemişlerdi. Rumeli merkez bataryaları çok yoğun bir ateş altındaydı. Mermilerin çoğu tabyalar içine düşmüş, telefon hatlarını bozmuş, yangınlar çıkarmıştı. Rumeli Mecidiye Tabyası topçuların şehit olması ile devre dışı kalmıştı.

Planın ikinci aşamasında Türk bataryaları üzerinde yeteri kadar üstünlük sağlanabilirse Albay Hayes Sadler komutasındaki 2.tümen devreye girecekti. 2.tümen, 3.tümenin yerini alacak ve kurulan B hattından son olarak yakın muharebe yapılarak tabyalar içinden olmayıp mayın hatlarını savunan toplar tahrip edilerek mayın tarama işlemlerine başlanacaktı. Fakat 3.tümenin yerini alacak 2.tümen gelmeden önce beklenmedik bir şey oldu. Suffren büyük bir hızla boğazı terk etmekte ve Bouvet’te onu izlemekteydi. A hattını geçmek üzereyken Bouvet’te bir iki patlama oldu ve gemi sulara gömüldü. İtilaf donanmasında büyük bir şaşkınlık yaşanıyordu. Queen Elizabeth ve Agamemnon dışındaki bütün gemiler ateşi kestiler. Inflexible mayına çarptığından durumu kötüydü ancak yoğun çabayla Bozcaada’ya ulaştı. 2.tümen İngiliz gemileri ateşe başlayarak 10 yardaya kadar yaklaştılar. Namazgah Tabyasını bombardıman ediyorlardı. Saat 15.00’te Rumeli Hamidiye daha sonra da Namazgah aldığı isabetle savaş dışı kalmıştı.

Anadolu Hamidiye Tabyası hasar görmemişti ve Irrisitible’a ateş ediyordu. Gemi uzaklaşmak isterken mayına çarptı. Bu bölgede 1 gece önce Nusret’in döktüğü mayınlar hesapta yokken can alıyordu. Bölgenin mayınlı olduğunu anlayan Amiral de Robeck 2.tümenin geri çekilmesi için emir verdi.

Seyit Ali Onbaşı Kaynakça aacomtr

Bu sırada Seyit Ali Onbaşı tek başına taşıdığı 215 kg’lık topu kundağa yerleştiriyor ve Ocean’ı durmadan yaralıyordu. De Robeck ve Churchill hala donanma ile boğazları zorlayıp İstanbul’a çıkılabileceği düşüncesindeydiler ve bu düşünce yeni hareket planları doğuruyordu. Türk tarafı ise, 18 Mart’ta kazandığı zaferden dolayı kendisine olan güvenini tazelemiş, Çanakkale’nin Boğazlardan geçilemeyeceğini tüm dünyaya göstermişti. Bu zaferin ardından, Müttefiklerin kaçınılmaz kara harekatına karşı Türk tarafı da son sürat hazırlıklara başlamıştı. Çanakkale’de 5.Ordu oluşturulmuş başına da Mareşal Liman Von Sanders getirilmiştir. Müttefik çıkarmasını bekleyen bir başka kişi ise 19. İlahiyat Tümeni’nin başında bulunan Yarbay Mustafa Kemal’di.

Kaynakça cnnturkcom

Çanakkale Savaşı – Kara Harekatı

25 Nisan 1915 Kara Taarruzu

Bu savaş kimi zaman çıkartmalarla kimi zaman kanlı boğuşmalarla ama genelde siper savaşları dediğimiz psikolojik bir harekata da dönüşecektir. Kara savaşları 25 Nisan sabahı başlayıp 9 Ocağa kadar devam edecektir. Her iki tarafın toplam yarım milyona yakın zaiyat verdiği, dünya tarihinde eşi olmayan bir savaş yaşanmıştır. 18 Marttaki mağlubiyete bizzat şahit olan Hamilton, donanmasının bu işi tek başına becerecek durumda olmadığı kanaatine varmıştı. İtilaf Devletleri karadan yapılacak harekat için hazırlıklara başlamışlardı. Deniz Tümeni’ni taşıyan 14 nakliye gemisi, 27 Martta Mısır’ın Port Sait Limanında toplanmış, ertesi günde 29.Tümen ile Fransız kuvvetlerini taşıyan 50 kadar gemiden oluşan armada, İskenderiye’ye varmıştı. Mısır’da hazırlıklar sürerken 75.000 kişiyi bulan birliklerin nakli ancak 22 Nisan’da tamamlanmıştır. Müttefikler harekatı Limni Adası’nda 25 Nisan da yapmaya karar vermişlerdir.

 

Kaynakça cnnturkcom

Arıburnu Cephesi

Arıburnu Cephesi’nde 25 Nisan 1915 sabahı çıkartma yapılan Anzak Kolordusu örtü kuvvetleri, sahildeki Türk gözetleme postalarını atarak bir köprübaşı oluşturmuşlardır. Sahile çıkan örtü kuvveti, üç koldan sırtlara ilerlemişlerdir. Türk direnişi harekatı genel olarak geciktiriyordu. Sırtlarda yer yer süren çatışmalarda Anzak kayıpları artmakta, sahile yağan takviye talepleri karşısında çıkan tüm birlikler derhal ateş hattına gönderilmekteydi, sahilde ihtiyat tutulamamaktaydı. Bu taarruzla Anzak birlikleri sırtın batı yamaçlarına çekilmişlerdir.

Anafartalar Cephesi

Her iki cephedeki kanlı çatışmaların ardından 1915 yılının Temmuz ayı sonlarında cephe kilitlenmiş, çatışmalar mevzii harbine dönüşmüştü. İngiliz General Sir Ian Hamilton Gelibolu Yarımadası’nın daha kuzeyinde üçüncü bir cephe açmak gereği duymuştur. Hamilton üçüncü cepheyi Suvla kumsalına, takviye olarak gelen İngiliz 9. Kolordusu’nu çıkartarak yapmıştır.  5 – 6 Ağustos gecesi başlayan çıkartma gün boyu sürmüştür. Suvla Ovasına hakim ilk kademe sırtlardaki üç Türk taburu, çıkarma birliklerinin ileri harekatını durdurmayı başarmıştır.

Kaynakça catabktbgovtr

Çanakkale Savaşı’nın Sonuçları

İngiltere ve Fransa ile Osmanlı ve Alman orduları arasında geçen ve iki taraftan toplam 500.000’den fazla insanın “kaybına” neden olan savaşın ardından İtilaf Devletleri Çanakkale Boğazı’nı geçememiş, İstanbul’u işgal edememiştir. Pek çok tarihçi, Rusya’da zorda kalan çarlık rejimi devrilmesinde ve I. Dünya Savaşı’nın 2 yıl uzamasında bu olayın önemli payı olduğu görüşündedir. Çanakkale Savaşı, müttefikleriyle Rusya’nın irtibatını önlemiş, bu arada Lenin ve yandaşları Bolşeviklerin Ekim devrimi ile Rusya savaş dışı kalmıştır. Bu durum ihtilal Rusya’sı ile müttefikleri birbirinden ayırmıştır. Sovyet Rusya Kurtuluş Savaşı yıllarında Ankara hükümetine belirli ölçüde lojistik destek sağlamıştır.


Kaynakça mustafamkemalimcom

Bu savaşlar, İngiliz ve Fransız kuvvetlerini Gelibolu Yarımadası’na bağlamış, Almanya ve müttefiklerinin yükleri hafiflemiştir. Savaşta, çok sayıda eğitilmiş insan kaybedilmesi nedeniyle Cumhuriyet Dönemi’nde eğitilmiş insan sıkıntısı çekilmiştir. Karşılıklı olarak çok büyük insan ve malzeme zaiyatı verilmiştir. Mustafa Kemal bu savaşta Conkbayırı, Anafartalar ve Arıburnu’nda görev yapmıştır. Çıkartmanın ilk günü Conkbayırı’ndaki müdahalesi ve savaşın son aşamalarında üstlendiği görevler, Mustafa Kemal’in askeri yeteneklerini ortaya çıkarmış, “Anafartalar Kahramanı” olarak tanınmasını sağlamıştır. Bu durum daha sonraları Mustafa Kemal’in milli liderliğini ortaya çıkarmıştır.

“Bu öyle alelade bir taarruz değil, herkesin başarılı olmak veya ölmek azmiyle harekete hazır olduğu taarruzdur. Size ben taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum.”

Gazi Mustafa Kemal Atatürk

Çanakkale Zaferi öyle bir zaferdir ki; Türk milletinin içindeki gücü, azmi, kararlılığı, cesareti ortaya çıkarmış tam bitti denilen an da dünyanın en büyük ve en kanlı savaşı olarak bilinen bu savaştan büyük bir galibiyetle çıkarak kendine olan güvenini yeniden kazanmıştır. Türk milleti öyle bir millettir ki; dünyada hiç kimse ona inanmasa da en tükenmiş anlarında bile yeniden ayağa kalkıp inançla, azimle bütün zorlukların üstesinden gelmeyi başarmıştır. 

Kaynakça

“Çanakkale Savaşı (1915-1916)”. tarihiolaylar. Web. Çanakkale Savaşı (1915-1916) | Tarihi Olaylar. 15.03.2023 tarihinde erişildi.

 

spot_img
Gökçe Çoban
Gökçe Çoban
- gülmek için hep bir yumuşak G planın olmalı -

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Alıntının Hikâyesi: Livaneli’den Aşk, Travma ve Unutabilmek Üzerine

“Aşk, bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir.”

Müziğin Kalbinin Attığı O Yer: Royal Albert Hall

1871'de açılan Royal Albert Hall yıllar boyunca birçok sanat etkinliğine tanıklık etmiştir.

İngiliz İç Savaşı: Sebepleri ve Sonuçları

17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan iç savaş, kısa bir süreliğine de olsa Cromwell liderliğinde askeri bir yönetimi meydana getirdi.

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.