Birbirinden farklı kelimelerin etimolojisini incelediğimiz serimizde “uçurum” kelimesinin kökenini inceledik!
Uçurum Kelimesinin Kökeni
Uçurum; doğanın ve insanın derinliklerine açılan bir kapıdır. Uçurumun kenarında duran insan, ruhsal bir yolculuğa çıkar. Nitekim uçurum, insanın içsel korkularını dalgalarla ona hatırlatır. Rüzgarın şarkısıyla insanın ruhu uçurumun kıyısında dans eder; hayatın anlamını ararken kendi varoluşunun sırrına doğru adım atar. Uçurum, insana uzaktan korku verir. Hem düşmenin korkusu hem de geçmiş anıların korkusu. Uçurum, insanın kendini sorguladığı, ruhunu dinlendirdiği ve hayatın çıkılmaz anlarına doğru bir yolculuğa çıktığının simgesidir.
Kökeni 1500 yıl öncesine dayandırılan “uçurum” Türkçe kökenli bir kelimedir. Kitabü-l İdrak Haşiyesi‘nde “yar” sözcüğü ile geçer. “Yar” ilginç bir kelimedir önem verilmeyen “yar” kelimesi önce sever sevdikten sonra uçuruma sürükler.
Türkçe uçur + ım son ekiyle türetildiği de düşünülmektedir. Ancak bu kesin değildir. Uçurum kelimesi için bir diğer rivayette uçmak kökünden türetilmiş ve “uç” kökünden gelmiş söylentisidir. “Uç” kelimesi, Eski Türkçede yukarı doğru hareket etmek anlamına gelir.
Türk Dil Kurumu’na göre deniz, göl veya karada dik yer; yar anlamına gelen uçurum için birçok cümle kullanılmıştır.
“Bütün eşyamızın paldır küldür uçurumlardan yuvarlandığını gayet iyi hatırlarım.”
– Bedri Rahmi Eyüboğlu
Edip Cansever’in Uçurum’u
Bir ağaç sürüsünün üstünden
Çok ağaçlı bir ağaç sürüsünün üstünden
Kesilmiş limon dilimleri gibi düşüyor güneş
Votka bardağımın içine
Benim olmayan bir sevinç duyuyorum.
Kesiyorum durduğumuz yeri ortasından
Ey görünüş! seni bir yerinden hiç anlamıyorum
Dibimde değil ayaklarımın, damarlarında
Derinliğini orda tutan, orda harcayan
Uçsuz bucaksız bir uçurum.
Özgün ve derin anlamlar yüklenmiş şiirleriyle edebiyat dünyasına iz bırakan Edip Cansever Uçurum şiirinde bir meyhanede içen ve kendisine ait olmayan dünyanın sınırındadır. Yani uçurumun kenarındadır. Şaire göre ya yaşayacak ya da ölecektir. Şair, yaşamayı seçer. Nitekim yaşamak zaman zaman uçurumun kenarında dolaşmak gibidir. Yaşamayı seçmek, yaşamın iplerini eline almaktır. Yaşamayı seçmek, yaşamın getirilerini üstlenmek demektir. Uçurumun belirsizliğinden kurtulup ileriye adım atmaktan vazgeçmemek demektir. Yani şair, acının içinden geçmeyi vurgulamıştır.
Cemal Süreya’dan Uçurumda Açan
Divan, Nazım Hikmet, İkinci Yeni
Kaç gündür adını düşünüyorum
Ne demiş uçurumda açan çiçek
Yurdumsun ey uçurum
Türk modern şiirinin önemli isimlerinden biri olan Cemal Süreya, şiirlerindeki sözcük seçimlerinde sözün çağrışımsal özelliğini ön plana çıkarır. Şair, Uçurumda Açan şiirinde sevgili sembolü olan “gül’ü” imgesel açıdan çiçek şeklinde ele alır. Şiirin dizelerinde olgusal olarak düşünür ancak son iki dizide yoruma dahi yer bırakmamıştır. Dizelerinde okura bıraktığı his bağlılık ve çaresizlik olsa da her çaresizliğe rağmen sahip olmak düşüncesini elinden bırakmamayı da öğretmektedir.
Kaynakça
Cemal Süreya (1999) Sevda Sözleri: Bütün Şiirleri, YKY, İstanbul.