Ütopik ve Distopik Edebiyatın Karşılaştırılması

Editör:
Gaye Nur Karabay
spot_img

Ütopya kelimesi, XVI. Yüzyılda yaşamış olan İngiliz yazar Thomas More’un ideal bir toplumu anlattığı romanın adından gelmektedir. Gerçekleşmesi olanaksız, çarpıcı, ilginç tasarı ya da düşünce anlamına gelir. Distopya ise anti-ütopyadır. Çoğunlukla ütopik bir toplum anlayışının anti-tezini tanımlamak için kullanılır. Distopik bir toplum, otoriter-totaliter bir devlet modeli ya da benzer bir başka baskıcı sistem altında karakterize edilir.

Ütopya ve Distopya Farkı Nedir?

Distopya Ve Ütopya Nedir? Arasındaki Farklar Nelerdir? | Ansiklopedik Bilgiler

Ütopyanın kesin olarak iyimserlik, distopyanın da kesin olarak kötümserlik içermesi bu iki kavram arasındaki en temel farktır. Ütopyalarda herkes eşittir, barış hakimdir ve ideal bir düzen vardır. Distopyalarda ise gelecekte olmasından korkulan, baskının ve eşitsizliğin hakim olduğu bir devlet düzeni vardır.

Ütopik Nedir?

Pre-Komünizm ya da Thomas More'un Ütopya'sı | by Cihan Kardesler | Medium

Ütopyaya ait düşünceleri ifade etmek için ütopik kavramı kullanılmaktadır. Gerçekleşmesi imkansız olarak görülür ve hayali düşünceler olarak nitelendirilir. Ütopya kavramının özelliklerini taşıyan anlatımlar, ütopik düşüncelerdir. Ütopik düşüncelerde Kötülüklere yer verilmez. Her konuda her zaman iyi düşünceler söz konusudur. Harika bir toplum yapısı, herkesin eşit şartlarda yaşaması ve arzu edilen toplum düzeninin hakim olmasını istemek ütopik bir düşüncedir. Günümüzde de gerçekleşmesi çok zor olarak görülen ve içinde iyilik barındıran düşünceler için ütopik kavramı kullanılmaktadır. Yani hep o hayalini kurduğumuz mükemmel dünya ütopik bir düşüncenin örneğidir. Ütopik düşüncenin hakim olduğu ütopyalarda; tüm vatandaşlar için mutlak eşitlik söz konusudur. Eğitim, sağlık gibi alanlarda herkes eşit haklara ve sorunsuz erişime sahiptir. Tüm vatandaşlar için güvenli bir ortamda yaşam sürme durumu söz konusudur. Korku endişe gibi duygular yoktur. Ütopyalardaki yaşantılar bu şekilde tasarlanmıştır. İdeal bir toplum kurmak arzusundan ortaya çıkmıştır.

Distopik Nedir?

100 Kitap: 11-20 (Distopyalar ve Ütopyalar) — Fularsız Entellik

Hayallerimizdeki ütopyanın aksine anti-ütopya da vardır elbette ki. Anti-ütopya olan distopyalarda her şey iç karartıcı ve can sıkıcıdır. Distopyalarda gelecekte gerçekleşmesinin mümkün olacağından korkulan baskıcı ve totaliter toplumlar vardır. Distopyalardaki kötümser düşünceler için de distopik kavramı kullanılmaktadır. Ütopik düşünce sonsuz iyimserlik içerdiği gibi distopik düşünce de sonsuz kötümserlik içermektedir. Distopik düşüncede gelecekte olması beklenen ve aynı zamanda bundan korkulan toplum düşüncesi hakimdir. Distopik düşüncelerin hakim olduğu distopyalarda ise; baskıcı, her şeyi kontrol eden bir hükümet mevcuttur. Eşitliğin hiçbir şekilde mümkün olmadığı, ya herkesin aşırı yoksul olduğu ya da zenginler ve yoksullar arasındaki gelir farkının bir hayli büyük olduğu toplumlardır. Distopyalarda genellikle özgür ve bağımsız düşünceden söz etmek de mümkün değildir. Ayrıca bu toplumlarda insanların zihinleri de kontrol edilmektedir. Rahatsız edici boyutlara varan bu sistemde yaşamak oldukça zordur.

Edebiyatta Ütopya – Distopya Karşılaştırması

Devlet – Platon / Biz – Yevgeni Zamyatin

Ütopya olarak ilk akla gelen, Platon’un Devlet kitabı ile bir distopya örneği olan Yevgeni Zamyatin’in Biz kitabının karşılaştırması olarak şunlar söylenebilir; ikisinde de devlet ön plandadır fakat Platon Devlet’te, arzu edilen ideal toplum nasıl bir yönetim şekliyle ortaya çıkabilir bunu aktarmış ve ütopik devlet sunmuştur. Yevgeni Zamyatin ise Biz romanında Tek Devlet adlı bir ülkenin insanların tüm seçimlerinde söz hakkı olduğu distopik bir evren yaratmıştır. Topluğu oluşturan insanlardan bahsedecek olursak;

Platon, Devlet içerisinde insanları üç sınıfa ayırmıştır; çalışanlar, bekçiler ve yöneticiler. İşçi, çiftçi ve zanaatkarların oluşturduğu çalışanlar üretim yaparak devlete maddi kazanç sağlamaktadır. Bekçiler devletin güvenliğini sağlarken, yöneticiler de devletin yönetiminden sorumludur. Burada sınıflara ayrılma durumu söz konusu olsa da bu bir ayrımcılık göstergesi değildir. Aksine her sınıfın kendine özgü bir erdemi vardır. Bunlar da, çalışan sınıfının kanaatkar olması, bekçi sınıfının cesur olması ve yöneticilerin de bilge olmasıdır. Bu toplumda kadın ve erkek için de bir eşitlik söz konusudur. Barışçıl ve huzur dolu bir ütopya olan bu romanda insanlar üzerine düşen görevleri yapar ve mutlak iyimserlik hakimdir.

Biz distopyasında ise, insanların doğadan, kendi benliklerinden ve birbirlerinden koparıldığı bir ortamda, isimlerin yerini numaraların aldığı, saydam cam duvarlar arasında yaşanan her şeyin kameralarla kaydedildiği bir toplum vardır. Hatta insanların çiftleşme zamanlarını ve kiminle çiftleşebileceğini bile sistemin düzenlediği, seçimlerin göstermelik yapıldığı, Velinimet’in yönettiği Tek Devlet adlı ülkenin distopik bir evrende geçmektedir. Özgürlüklerin kısıtlandığı hatta olmadığı, gelişmiş standartlara rağmen baskıcı ve totaliter bir iktidarda mutlu mesut yaşayanlar olduğu gibi bu düzenden memnun olmayanların da var olduğu bir evren. Özel hiçbir alanın ve mahremiyetin olmadığı bu romanda distopya evreninin kapıları aralanıyor.

 


Kaynakça

Ansiklopedik Bilgiler. “Distopya ve Ütopya Nedir? Arasındaki Farklar Nelerdir?”. Web. 06.09.2023

Iienstitü. “Ütopya Nedir? Distopya ile Arasındaki Fark Nedir?”. Web. 06.09.2023

Oggito. “Ütopya ve Distopya Edebiyatı Kitapları”. Web. 06.09.2023

 

spot_img
Zeynep Betül Çanta
Zeynep Betül Çanta
Umut ile, sevda ile, düş ile.

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

İngiliz İç Savaşı: Sebepleri ve Sonuçları

17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan iç savaş, kısa bir süreliğine de olsa Cromwell liderliğinde askeri bir yönetimi meydana getirdi.

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.