Veliaht Prens Sado: Joseon Tarihinin En Trajik Hikâyesi

Editör:
Sudenur Sarıyıldız, Eyüp Can Gürer
spot_img

Veliaht Prens Sado 사도세자(Sado Seja) ya da Prens Sado, 18. yüzyılda Joseon Hanedanlığı’nın 21. kralı Yeongjo’nun ikinci oğlu ve tahtın veliahdıydı. Veliaht Prens Sado’nun ölümü, Joseon tarihinde görülen en trajik ölümlerden biridir ve çarpıcı hayat hikâyesi hem dönemin tarihçileri arasında hem de modern Güney Kore toplumunda derin tartışmalara sebebiyet vermiştir.

Doğumu ve Gençlik Yılları

Veliaht Prens Sado portresi Namuwiki

Joseon tahtı, Kral Yeongjo 영조’nun büyük oğlu Veliaht Prens Hyojang 효장세자’ın 1728’deki ölümünden sonra 7 yıl boyunca varissiz kalmıştır. Kralın, Kraliçe Jeongseong 정성왕후’dan doğan çocuğu olmamıştır. Sadece, gözde cariyesi Leydi Seonhui 선희궁’den kızları bulunsa da kendisinden sonra tahta geçecek bir erkek varisi bulunmamaktadır. Ancak Şubat 1735’te Leydi Seonhui, Prens Sado‘yu dünyaya getirmiştir. Prensin doğum adı Yi Seon 이선’dur. Kralın bir varisinin olması tüm krallıkta büyük bir neşeyle karşılanmış ve doğumundan 100 gün sonra Prens Sado hadım ve hizmetkârlarıyla birlikte Veliaht Prens Sarayı’na yerleşmiştir.

Kral Yeongjo çabuk sinirlenen, kurallara ve kaidelere bağlı katı bir kral olarak saray kayıtlarında anlatılmıştır. Özellikle Prens Sado’nun, babası Kral Yeongjo’yu sık sık sinirlendirdiği ve böyle durumlarda da kralın prensi azarladığı ve ona bağırdığı aktarılmıştır. Kralın azarlamalarından ve öfkesinden korkan prens ise zamanla babasından uzaklaşmış ve ondan korkmaya başlamıştır. Babasıyla başarılı bir iletişim geliştiremeyen prens, Kraliçe Jeongseong ve dul kraliçe(babaannesi) ile yakınlık kurmuştur. Aynı zamanda prensin, kız kardeşlerinden sadece Prenses Hwahyeop 화협옹주’a büyük saygı ve sevgi duyduğu anlatılmıştır. Prenses Hwahyeop’u diğer kardeşlerine göre daha çok sevmesinin nedeniyse prensesin de kendisi gibi babası Kral Yeongjo tarafından dışlanmış olmasıdır.

1744 yılında Prens Sado, 10 yaşındayken kendi yaşıtı olan Leydi Hyegyeong 혜경궁 ile evlendirilmiştir. 1745 yılının son aylarında ise prens ciddi bir şekilde hastalanmış ve hastalık sürecinin ardından ise tuhaf davranışlar sergilemeye başladığı görülmüştür. Prens Sado’nun 10 yaşında tam olarak nasıl bir hastalık geçirdiği kayıtlarda geçmemektedir. 1747 yılında Prens Sado ve eşi Prenses Hyegyeong’un sarayın uzak köşesindeki bir malikâneye taşınmasıyla yakın ilişkiye sahip olduğu kraliçe, dul kraliçe ve kız kardeşiyle görüşemez olması prensin zihinsel sağlığını daha da olumsuz etkilemiştir.

Zihinsel Sağlığının Çöküşe Geçtiği Yıllar

Prens Sado The Throne filminden bir kesit Uofhorang

1749’da Prens Sado ve eşi 14 yaşındayken kraliyet tarafından tam bir evlilik hayatına başlamaları gerektiğine karar verilmiştir. Ertesi yıl 1750’de ilk çocukları doğmuş ancak 2 yıl sonra vefat etmiştir. İlk çocuklarının ölümünden kısa bir süre sonra Prenses Hyegyeong tekrar hamile kalmış ve Jeongjo 정조 doğmuştur. Aynı yıl ülkede kızamık salgını baş göstermiş hem Prens Sado hem de eşi kızamık hastalığına yakalanıp iyileşmişlerdir. Ancak bu kızamık salgını sırasında prensin en sevdiği kız kardeşi Prenses Hwahyeop, 1752’de hastalığa yakalanıp ölmüştür. Prensin hem kendisinin kızamık hastalığına yakalanması hem de en sevdiği kız kardeşini hastalıktan dolayı kaybetmesi 10 yaşından beri yaşadığı zihinsel bozuklukları daha da şiddetlendirmiş ve Prens Sado 1752-1753 yılları arasında zihinsel dengesizlik süreçleri yaşamıştır. Bu dönemde prens halüsinasyonlar görmeye başlamış ve gök gürültüsünden korkma gibi fobiler geliştirmiştir.

Kral Joengjo Wikipedia

Kral Yeongjo’nun da yaşlandıkça “ölüm” ve “geri dönüş” gibi uğursuz atfettiği kelimeleri duyduğunda kulaklarını yıkamaya başladığı, oğlu Prens Sado ile olan görüşmelerinden sonra ağzını çalkalayıp kulaklarını yıkayıp kıyafetlerini değiştirme yönünde bir takıntı geliştirdiği bilinmektedir. Aynı zamanda kralın kapılar konusunda da çok sıkı kuralları bulunmaktaydı. Kendisinin hangi kapıdan geçeceği, hangi kapıdan hangi haberin getirilmesi gerektiği gibi kurallar belirlenmişti. Yani Kral Yeongjo için de yaşlandıkça obsesif kompulsif bozukluklar geliştirdiğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Benzer bir takıntı zaman içinde Prens Sado’da da gelişmiştir. O da kıyafet seçimi konusunda sıkıntı yaşamaya, gün içerisinde yaşadığı sorunların kıyafetlerinden dolayı olduğunu düşünerek sürekli kıyafet değiştirmeye başlamıştır. Yeni bir kıyafet seçmek istediğinde, hizmetkârları 30 takıma yakın yeni kıyafet hazırlarlarmış. Bazı zamanlarda kıyafet seçmeden önce, prensin bir ruh figürüne adak olarak birkaç ipek kıyafet yaktığı da oluyormuş.

Aralık 1755’te Leydi Seonhui yani Prens Sado’nun öz annesi hastalanmıştır. Prens, annesini ziyarete gittiğinde Kral Yeongjo tarafından oradan kovulmuş ve prens pencereden atlayarak kendi malikânesine kaçmıştır. Bu olaydan sonra Prens Sado’nun konuşurken kekelemeye başladığı aktarılmaktadır. Aynı zamanda babasıyla arasının daha da kötüye gitmesi prenste şiddet uygulama dürtüsünü başlatmış ve kendi hizmetindeki hadım ve hizmetkârları dövmeye ve taciz etmeye başlamıştır.

Prensin şiddet ve taciz olayları, sarayda en sevdiği kişiler olan Kraliçe Jeongseong ve dul kraliçe yani babaannesinin ölümüyle daha da artmıştır. Özellikle Kraliçe Jeongseong’un cenazesinden sonra prens, hizmetkârlarından birini öldürüp başını bir mızrağa saplayarak sarayda gezdirmiştir. Ancak bu vaka, Prens Sado’nun son cinayeti olmamıştır. Saray kayıtlarına göre özellikle 1761’den sonra prensin alkol tüketimini de arttırmasıyla birlikte saraydan her gün birkaç ceset taşınmaya başlanmıştır. Prenses Hyegyeong’un kayıtlarında ise Prens Sado’nun ağzından şöyle bir ifade yer almaktadır: “Depresif veya gergin hissettiğim anlarda insanları ya da hayvanları öldürmek içimde biriken öfkeyi dindiriyor”.

Ölümü ve Mirası

Veliaht Prens Sado alkol tüketimiyle, hizmetkârlara ve saray çalışanlarına olan şiddet eğilimleriyle ve sarayda gerçekleştirdiği ölüm vakalarıyla 1762 yılında göze batmaya başlamıştır. Bu dönemde krala, saray konseyinden Veliaht Prens Sado hakkında pek çok dilekçe ve şikâyet iletilmiştir. Sado’nun davranışları kontrol edilemez hâle geldikçe, kral bir ikilemle karşı karşıya kalmıştır.

Kral Yeongjo geleneklere ve konfüçyan öğretiye olan bağlılığı ile bilinmektedir. Hem bir baba olarak görevleri hem de krallığa olan sorumlulukları arasında sıkışan kral, prensin cezalandırılması gerektiğinin farkındadır. Ancak nasıl cezalandırması gerektiğine karar verememiştir. Çünkü prens ne olursa olsun kraliyet kanındandır ve Joseon geleneklerine göre kraliyet ailesinden birinin vücuduna ve vücut bütünlüğüne zarar verilemez. Yani kral, oğlunu kanı akacak bir şekilde idam ettiremezdi. Oğlunu idam ettirmesi durumundaysa Joseon kanunlarınca prensin eşini ve çocuklarını da öldürtmesi ya da sürgüne göndermesi gerekmektedir. Prens Sado’nun bu dönemde 1 oğlu ve 2 kızı bulunmaktadır. İlaveten, Kral Yeongjo’nun kendinden sonra Prens Sado dışında bir varisinin olmaması ise durumu daha da karmaşık bir hâle getirmiştir.

Pirinç sandığı My Korean Scribbles

4 Temmuz 1762‘de Veliaht Prens Sado, Kral Yeongjo tarafından çağrılıp ahlaksızlık ve ihanetle suçlanmış ve ‘Veliaht Prens’ ünvanı alınmıştır. Kral, pirinç veya tahıl depolayıp saklamak için kullanılan büyük tahta bir sandığın getirilmesini emrederek Prens Sado’yu bu tahta pirinç sandığının içine kapattırmıştır. Prens Sado, bu tahta sandığın içinde Temmuz sıcağında 8 gün boyunca aç ve susuz bırakılmış ve 12 Temmuz 1762’de 27 yaşında vefat etmiştir. Veliaht Prens’in hizmetinde çalışan hadımlar, hizmetkârlar ve saray muhafızları da prensle birlikte öldürülmüş ve prensin eşi Prenses Hyegyeong’un ünvanı alınıp sıradan bir cariye olarak ailesinin evine gönderilmiştir. Prens Sado’nun oğlu Jeongjo ise amcası Merhum Veliaht Prens Hyojang’ın soy kütüğüne eklenerek ve merhum prensin oğlu olarak Kral Yeongjo’dan sonra tahta geçmesi için Veliaht Prens ilan edilmiştir.

Veliaht Prens Sado’nun hayatı ve ölümü, Joseon Hanedanlığı’nın karmaşık içyapısını ve dönemin sosyal dinamiklerini yansıtan önemli bir örnektir. Prens Sado’nun trajik hikâyesi, zihinsel sağlık sorunlarının ve aile içindeki gerilimlerin ne kadar yıkıcı olabileceğini gösterirken aynı zamanda tarih boyunca kişisel ve siyasi kararların büyük sonuçlar doğurabileceğini de gözler önüne sermiştir.

Hanjungrok Leydi Hyegyeongun Hatıraları Korea JoongAng Daily

Veliaht Prens Sado’nun trajik ölümü 19. yüzyıldaki Joseon âlimleri ve siyasileri tarafından siyasi bir dava olarak değerlendirilmiştir. Onların bakış açısına göre Prens Sado, psikolojik rahatsızlıklarından dolayı değil, saray içi entrikalar sonucu siyasi bir nedenle öldürülmüştür. Ancak bugün Veliaht Prens Sado vakasının tüm gerçekleri ve dönemin siyasi yapısı, prensin eşi Leydi Hyegyeong’un 18. yüzyılda tuttuğu hatıratları sayesinde aydınlatılmıştır. Leydi Hyegyeong’un yazdığı bu hatıratları toplanarak Leydi Hyegyeong’un Hatıraları (한중록 Hanjungrok) olarak yayınlanmıştır. Bugün Veliaht Prens Sado hakkında en doğru bilgilere de bu eser sayesinde ulaşılabilmektedir.

Ek olarak Jeong ve Kim (2014), Leydi Hyegyeong’un hatıratları üzerinden Veliaht Prens Sado’nun psikolojik bir rahatsızlığı olup olmadığını eserdeki anlatı bağlamında değerlendiren bir akademik çalışma gerçekleştirmiştir. Prensin 13 ila 27 yaşları arasında depresif ruh hâli, anksiyete, intihar davranışı, saldırgan davranış ve zulüm sanrısı gibi psikiyatrik semptomlardan muzdarip olduğunu ve semptomlarının çoğunun Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı’nın depresif ve manik kriterlerine uyduğu sonucuna varmıştır. Çalışmada, Prens Sado’nun yüksek ihtimalle bipolar bozukluk tanısı taşıdığını belirtirken giyim ve kıyafet takıntısının ise obsesif kompulsif bozukluk olarak değerlendirilebileceği belirtilmiştir.

Prens Sadonun çizdiği köpek resmi Korea JoongAng Daily

Prens Sado, zihinsel bulanıklık dönemleri haricinde oldukça eğitimli, askeri beceriler ve silah kullanma konusunda usta olduğu aynı zamanda da sanata ve resme meraklı olduğu bilinmektedir. Yaptığı çizim ve resimlerinden kalanlar bugün Güney Kore’de müze ve sergilerde yer almaktadır.

Aynı zamanda Veliaht Prens Sado’nun yaşam öyküsü özellikle 1950’lerden sonra Güney Kore’de pek çok tiyatro oyunu, roman, film ve televizyon dizisine ilham olmuştur. Bugün araştırıldığında Prens Sado’nun trajik hikâyesine odaklanan pek çok kurgusal yapım bulunmaktadır.

Film Tavsiyesi

The Throne filminden kesitler Korea JoongAng Daily

The Throne (사도 Sado), Lee Joon-ik‘in yönettiği 2015 Güney Kore yapımı tarihi dram filmidir. Vizyona girdiği yıl Güney Kore’de büyük ilgi görmüş ve farklı alanlarda pek çok ödül kazanmıştır. Film en temelde Veliaht Prens Sado’nun ölümüne odaklanmakta ve prensin pirinç sandığına kapatıldıktan sonraki 8 günlük sürecini aralarda prensin gençlik yıllarını da anlattığı flashbacklerle izleyiciye aktarmaktadır. Film, Prens Sado’nun trajik yaşamını ve ölümünü en etkili biçimde aktarmayı başaran yapımlardan biridir. Aynı zamanda filmin Kral Yeongjo ve Prens Sado arasındaki baba-oğul ilişkisini de başarılı bir şekilde işlediği söylenilebilir.


Kaynakça

Jeong, Ha Eum & Kim, Chang Yoon. “A Psychiatric Approach to Prince Sado: A Bipolar Disorder Sufferer or a Victim of Party Strife”. Journal of Korean Neuropsychiatric Association. 53(2014): 299-309.

The Memoirs of Lady Hyegyong: The Autobiographical Writings of a Crown Princess of Eighteenth-Century Korea. İngilizceye çev. JaHyun Kim Haboush. USA: University of California Press, 2013.

“Sado of Korea”. Madmonarchs. Web. Erişim Tarihi 04.09.2024.

“The Prince in the Rice Box”. Medium. Web. Erişim Tarihi 04.09.2024.

“조선왕조실록 The Veritable Records of the Joseon Dynasty”. National Institute of Korean History. Web. Erişim Tarihi 04.09.2024.

Kapak Görseli: Veliaht Prens Sado portresi. Web.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Alıntının Hikâyesi: Livaneli’den Aşk, Travma ve Unutabilmek Üzerine

“Aşk, bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir.”

Müziğin Kalbinin Attığı O Yer: Royal Albert Hall

1871'de açılan Royal Albert Hall yıllar boyunca birçok sanat etkinliğine tanıklık etmiştir.

İngiliz İç Savaşı: Sebepleri ve Sonuçları

17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan iç savaş, kısa bir süreliğine de olsa Cromwell liderliğinde askeri bir yönetimi meydana getirdi.

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.