Willem Dafoe: Sinemanın Sıra Dışı Yüzü

Editör:
Verda Ceylan
spot_img

William James Dafoe, 22 Temmuz 1955’te Wisconsin’de doğdu. Yüzden fazla filmde rol alarak sinema dünyasında kendine özgü bir yer edinen Dafoe, ilk sinema çıkışını korku türündeki Heaven’s Gate(1980) adlı filmde küçük bir rol ile yaptı. Kendisi keskin yüz hatları, güçlü oyunculuk yeteneği ve pek çok filmde kötü karakteri oynamasıyla tanınır. Bazıları onu Green Goblin rolüyle tanımış da olabilir ancak son zamanlarda Wes Anderson ve Yorgos Lanthimos gibi isimlerini duyurmuş yönetmenlerle çalışmaktadır. En son Lanthimos yönetmenliğinde, 5 Temmuz’da vizyona giren Kinds of Kindness filminde rol almıştır. Bu yazıda, Willem Dafoe’nun öne çıkan filmlerine ve sinema kariyerindeki başarılarına odaklanacağız.

Platoon (1986)

Prime Video

Oliver Stone imzalı Platoon filmi, Vietnam Savaşı’nın acımasız gerçeklerini ve askerlerin yaşadıklarını gözler önüne serer. Willem Dafoe, bu filmde Çavuş Elias Grodin karakterini canlandırarak sinema dünyasında büyük bir çıkış yapmıştır. Karakteri savaşın hem fiziksel hem de duygusal zorlukları karşısındaki direnciyle öne çıkar. Çavuş Elias, idealist ve ahlaki değerlere bağlı bir asker olarak, savaşın acımasızlığına rağmen insanlığını korumaya çalışır. Dafoe’nun bu rolü, ona En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Oscar adaylığı getirmiştir ve kariyerinde önemli bir dönüm noktası olmuştur.

The Last Temptation of Christ (1988)

Cinema Viewfinder

“If I was a woodcutter, I’d cut. If I was a fire, I’d burn. But I’m a heart and I love. That’s the only thing I can do.”

Martin Scorsese tarafından yönetilen film, Nikos Kazantzakis’in romanından uyarlanmıştır ve İsa Mesih’in yaşamını farklı bir perspektiften ele alır. Willem Dafoe, bu filmde İsa Mesih rolünü üstlenir. Dafoe’nun yorumuyla İsa, hem insani zaafları hem de ilahi görevleri arasında gidip gelen karmaşık bir karakter olarak tasvir edilir. Film, İsa’nın yaşamının son anlarında yaşadığı içsel mücadeleleri ve son derece insani arzularını gözler önüne serer.

1989 Nisan ayında 8. İstanbul Film Festivali kapsamında ülkemizde gösterilen film, bütün dünyada olduğu gibi burada da tepkilerle karşılanmış, hatta İstanbul’da filmin gösterildiği sinemaya bomba ihbarı yapılmıştır.

Spider-Man (2002)

Screenrant

“The itsy bitsy Spider went up the water spout. Down came the Goblin and took the Spider out.”

Sam Raimi tarafından yönetilen Spider-Man, Marvel Comics‘in ikonik süper kahramanını beyaz perdeye taşıyan üçlemenin ilk büyük bütçeli yapımıdır. Willem Dafoe bu filmde hem Peter Parker‘ın (Spider-Man) en büyük düşmanı Green Goblin hem de bilim insanı Norman Osborn olarak yer alır. Peter Parker bir örümcek tarafından ısırılıp doğaüstü güçler kazandıktan sonra Green Goblin’le mücadele eder. Green Goblin olarak Dafoe, güç arayışı ve delilik arasında gidip gelen bir kötü adamı başarıyla bizlerle tanıştırır.

Manderlay (2005)

IMDB

Yönetmen Lars Von Trier’in bir üçleme olarak planladığı filmin ikincisi olan Manderlay, 1930’larda geçen ve köleliğin kaldırılmasının ardından bir plantasyonda yaşananları anlatan etkileyici bir dramadır. Dogville’den daha iyi bir yerde yaşama isteği ile ayrılan Grace (Bryce Dallas Howard) ve babası, Güney Amerika taraflarında değişik yerlerde dolaşmaktadırlar. Bu sırada kölelik konusunun son derece hakim olduğu bir köye gelirler. Grace, burada yaşananlarla mücadele etmek ister ve karşısına çıkabilecek zorlukları göze alarak köye yerleşmeye karar verir. Willem Dafoe, filmde Grace’in babası olarak rol alır. Dafoe’nun canlandırdığı karakter, otoriter ve manipülatif bir figür olarak, kızı Grace’in özgürlük ve adalet arayışındaki mücadelesine karşı bir engel teşkil eder. Manderlay, Willem Dafoe’nun oyunculuk yeteneğini bir kez daha sergilediği ve onun sinema kariyerine anlamlı katkılar sağladığı bir yapım olarak dikkat çeker.

Antichrist (2009)

IMDB

“When the three beggars arrive, someone must die. The horror that you’ve witnessed is the horror that you’ve created. I can no longer comfort you.”

Lars Von Trier yönetmenliğinde başka bir film olan Antichrist, deneysel bir korku filmidir. Willem Dafoe, filmde “He” olarak anılan bir karakteri canlandırır. Dafoe, karısının (Charlotte Gainsbourg) yaşadığı derin depresyon ve suçluluk duygusuyla başa çıkmalarına yardımcı olmaya çalışan bir terapist rolündedir. Çocuklarının ölümünden sonra adamın tuhaf vizyonlar yaşadığı, kadının gitgide saldırgan cinsel davranışlarda bulunduğu ve sadomazoşist ruh haline girdiği ormanın içinde bir kulübeye çekilen çiftin hikâyesini konu alan filmin anlatısı ön söz, dört bölüm ve bir son söz olarak bölünmüştür.

At Eternity’s Gate (2013)

The New York Times

“I hate the fog. I’m tired of this gray light. I’d like to find a new light. For paintings that we haven’t yet seen. Bright paintings, painted in sunlight.”

Willem Dafoe’nun canlandırdığı ünlü ressam Vincent van Gogh‘un hüzünlü hayatının son yıllarını ve içsel dünyasını keşfeden bir biyografik dramadır. Dafoe’nun performansı, ona En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar adaylığı getirmiş ve kariyerindeki en güçlü rollerden biri olarak kabul edilmiştir. Bunun sebebi, 37 yaşında vefat eden Van Gogh’u, 63 yaşındaki haliyle canlandırmasıdır. Yönetmen, ressamın hayatındaki zorlukları ve acıları bu şekilde yansıtmak istemiş ve başarılı olmuştur.

The Lighthouse (2019)

Denofgeekcom

2019 yapımı The Lighthouse, Robert Eggers tarafından yönetilen ve iki deniz feneri bekçisinin hikayesini anlatan psikolojik bir korku filmidir. Willem Dafoe, bu filmde deneyimli deniz feneri bekçisi Thomas Wake karakterini canlandırır ve Robert Pattinson ile başrolü paylaşır.

Yıllardır adada tek başına bekçilik yapan Thomas’ın yanına, işlerde yardımcı olması için Ephraim Winslow adında bir genç gönderilir. Birlikte çalışmaya başlayan Thomas ve Ephraim arasında çok geçmeden büyük bir iktidar savaşı meydana gelir. Yaptığı işi büyük bir sorumlulukla yerine getiren Thomas, gücünü ispatlamak için tecrübesiz bir genç olan Ephraim üzerinde baskı kurmaya başlar. Ufak bir adada deniz fenerinin içinde hapsolan ve zamanla akıl sağlığını kaybetmeye başlayan iki adam, en derin korkuları ile yüzleşmek zorunda kalır. Dafoe’nun performansı, Wake’in delilik sınırında gezinen ruh halini, paranoyasını ve giderek artan düşmanlığını gözler önüne serer.

Kinds of Kindness (2024)

CNN

Geçtiğimiz yıla Poor Things ile damgasını vuran Yorgos Lanthimos, durmak bilmeden 5 Temmuz’da vizyona giren Kinds of Kindness filmini de beyaz perdeyle buluşturdu. Prömiyerini Cannes Film Festivali‘nde yapan bu film, The Death of R.M.F , R.M.F. is Flying ve R.M.F. Eats A Sandwich olmak üzere üç farklı hikayeyi anlatır. Her hikayede oyuncular farklı birer karakteri canlandırır.

Willem Dafoe ilk hikayede kontrol manyağı patron Raymond olarak Robert‘ın (Jesse Plemons) ve birçok insanın hayatını yönetir. İnsanlar o ne derse yapar, hatta canlarını hiçe sayıp bilerek trafik kazasına bile yol açarlar.

İkinci hikayede ise George karakterini canlandırır. George’un kızı Liz (Emma Stone), bir görev sırasında denizde kaybolur ancak eve döner. Bu hikayede karakterinin pek öne çıktığı söylenemez.

Üçüncü ve son hikayede ise Omi adlı bir seks tarikat liderini canlandırır. Bu hikayede de ilkinde olduğu gibi manipülatif bir karakterdir. Tarikatın üyeleri üzerinde büyük bir etkiye sahiptir ve onların davranışlarını yönlendirme konusunda ustadır.

Premierefr

Dafoe’nun oynadığı karakterlerde her zaman derinlemesine bir analiz ve incelik vardır. Diğerlerinin oynamaya korktuğu rolleri başarıyla taşır. Dört Oscar adaylığı da başarısını tesciller. Kariyeri boyunca çeşitli ve unutulmaz karakterlere hayat vererek, izleyicileri etkilemeyi başarmıştır. Dafoe’nun filmografisi, onun ne kadar geniş bir yelpazede performans sergileyebildiğini kanıtlar niteliktedir.

Kaynakça

“Willem Dafoe Biography”. IMDB. Web.10.07.2024

“Günaha Son Çağrı”. Vikipedi. Web. 11.07.2024

Deccal (film, 2009)“. Vikipedi. Web. 11.07.2024

“Green Goblin’s 10 Best Quotes In The Sam Raimi Spider-Man Trilogy, Ranked”. Screenrant. Web. 11.07.2024

“Manderlay”. Beyazperde. Web. 11.07.2024

“The Lighthouse”. Beyazperde. Web. 11.07.2024

“Best Willem Dafoe Movies to Watch Before Inside”. Collider. Web. 11.07.2024

“7 (vrais) Willem Dafoe facts”. Premiere. Web. 11.07.2024

 

 

 

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.

Şahane Hatalar : Kendi Maceranı Kendin Yarat

Sadece hataların sonuçlarına odaklanmak yerine, bu hataların insanları nasıl şekillendirdiğini ve nasıl birer öğrenme fırsatı sunduğunu ele alan sıra dışı kitap: Şahane Hatalar.

Yahya Kemal Şiirlerinde Yedi Farklı Tema

"İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar." Türk edebiyatına hayalinden kelimeler armağan ve miras bırakan Yahya Kemal Beyatlı.

Kayıp Seslerden Yazının Öznelerine: Virginia Woolf’un Eserlerinde “Kadın” Teması

Woolf’un dilinde "kadın", tarihin dışına itilmiş bir sesin geri çağrılması, unutulmuş bir hakikatin dile gelmesidir.