Meşhur L’état, c’est moi (devlet benim) sözü ile devleti kendi şahsıyla özdeşleştiren, 72 yıllık krallık döneminde mutlak monarşi sistemiyle ayakta kalan XIV. Louis, 5 yaşında kral olup 16 yaşında giydiği tacı ölümüne kadar çıkarmamış ve Fransa üstünlüğünü tesis edebilmek için Avrupa’yı savaş alanı hâline getirmiştir. Ordu disiplinini sağlayıp Avrupa’daki farklı devletlere (batıda İngiltere, doğuda Habsburg, kuzeyde Hollanda ve güneyde İspanya) karşı yoğun mücadeleye giren “Güneş Kral”, Protestanları da toplumdan tecrit ederek mezhep çatışmalarını alevlendirmiştir. Tüm bunlar olurken Fransa halkı ise önce refah, sonra sıkıntıyla baş başa kalmıştır.

Avrupa, Otuz Yıl Savaşları ile kasıp kavrulurken 5 Eylül 1638’de Fransa’nın Saint-Germain-En-Laye şehrinde XIV. Louis doğmuştur. Babası Fransa kralı XIII. Louis, annesi Avusturya kraliçesi Anne’dir. Louis Dieudonné’den (vaftiz edildiği ismi) önce annesi dört ölü doğum yaptığı için XIV. Louis, tanrının mucizesi olarak görülmüştür. Louis’in monarşik yönetim ile mutlak ve ilahi güce olan inancı, koyu bir Katolik olması, annesinden onun karakterine miras kalan başlıca özelliklerdir.
Babası, Louis dört yaşındayken ölmüştür. Louis; annesinin naipliği ile kral olmuş, 1654’te Rheims şehrinde taç giymiş ve kutsanmıştır. 1660 yılında ise bir antlaşma hükmü gereğince İspanya kralı IV. Felipe’nin kızı Maria Theresa ile evlenmiştir. Mazarin’in başbakanlığıyla 1661’e kadar devam eden ülke yönetimi, onun ölümünün ardından tamamen XIV. Louis’in himayesinde kalmış ve Louis-Dieudonné Fransa’nın en uzun süre tahtta kalan kralı olmuştur.
XIV. Louis’in Reformları
XIV. Louis’in ilk reformu olarak 1661’de Başbakan Mazarin’in ölümüyle birlikte iktidarı başbakansız yöneteceğiyle ilgili açıklaması sayılabilir:
“Şu ana kadar işlerimin yönetimini merhum Kardinal’e emanet etmekten memnuniyet duydum. Şimdi onları benim yönetmemin zamanı geldi. Siz [yardımcılar ve bakanlarla konuşuyordu] ricada bulunduğumda bana tavsiyelerinizle yardımcı olacaksınız. Sizden ricam ve emrim, benim emrim dışında hiçbir emri onaylamamanız. Size hiçbir şey imzalamamanızı emrediyorum, pasaport bile. Bana her gün kişisel olarak hesap verecek ve kimseyi kayırmayacaksınız.”
Kendi saltanatında ilk işi, idari ve mali reformlar yapmak olmuştur. Öncelikle iflas eden hazinenin durumunu düzeltmesi için sonradan en ünlü ve en güçlü olacak Jean-Baptiste Colbert’i Maliye Genel Müdürü olarak seçmiştir. Daha sonra kanun çalışmalarıyla yargı yapısında reformlar yapmıştır. Kentlerde kolluk kuvvetleri oluşturarak asayiş kurmuştur. Colbert döneminde ise sanayi, ticaret ve denizaşırı koloniler üzerinde sıkı bir kontrol sağlanmıştır. Yine Colbert döneminde vergilendirme verimi arttırılarak hazine açığında ciddi bir azalma olmuş ancak burjuvanın bazı üyeleri ve din adamlarına yönelik vergi muafiyeti devam etmiştir.
Aynı zamanda kralı ve monarşiyi sanat yoluyla yüceltme fikrinde olan XIV. Louis, ünlü oyun yazarı Molière‘in de içinde bulunduğu, çağın önemli edebi ve sanatsal figürlerine sahip çıkmıştır. 1663’ten 1672’ye kadar birçok akademi kurmuş veya olanları geliştirmiştir. Bunlardan başlıcaları; resim ve heykel, bilim, mimarlık ve müzik akademisidir. Ayrıca bu dönemde pek çok mimari eser yaptırmıştır, Versay Sarayı ise en önde gelenlerindendir.

XIV. Louis’in Savaşları
XIV. Louis, ülke yönetimini tam olarak eline almadan önce de çeşitli savaşlarda yer almıştır. Taç giydiği yıllardaysa saltanat tutkusu ile birçok savaş emri vermiştir. Kendi saltanatında ilk savaşı, eşi Maria’nın miras alma hakkını talep ederek İspanya Hollandası’na karşı olmasıdır. 1667-1668 yıllarında gerçekleşen bu savaştan sonra 1672’de yine Hollanda’yı işgal etmek için bir ordu göndermiş ve bu savaş sonunda da antlaşmayla birçok bölge ve kale kazanmıştır. Louis’in gücünü zayıflatan asıl olay, 1685’te Nantes Fermanı’nı iptal etmesi sonucunda olmuştur. Bu olaydan sonra 200 bin Fransız Protestan sürgüne zorlanmış ve önemli miktarda sermaye ve beceri ülkeyi terk etmiştir.
1688’de kuvvetlerini Pfalz’a göndermiştir ancak Augsburg İttifakı’na karşı başarılı olamamıştır. XIV Louis’in son büyük mücadelesi, 1701’den 1714’e kadar sürecek İspanyol Veraset Savaşı olmuştur. İspanya’nın yeni kralının kim olacağını belli edecek bu savaşta, Fransa’nın kadim düşmanları İspanya ve Avusturya müttefik olmuş ve savaş uzun yıllar devam ettiğinden dengeler sürekli el değiştirmiştir. Nihayetinde Utrecht Antlaşması ile Avrupa’daki Fransız hegemonyası sona ermiştir.

Ömrü savaşlarla geçen XIV. Louis; 1 Eylül 1715’te Versay’daki şatafatlı sarayında ölmüştür. Cenazesi, Saint-Denis Bazilikası’na defnedilmiş ve 1789 Fransız İhtilali’ne kadar o mezarda kalmıştır. İhtilal’de devrimciler kalıntıları yok etse de tarihe bir Güneş Kral geçmiştir.
Kaynakça
“Avrupa”. İslam Ansiklopedisi. 1991. 4. cilt:135-151
“Fransa”. İslam Ansiklopedisi. 1996. 13. cilt: 178-181