Yaratık Külliyatı: Anadolu’nun Kanla Beslenen Cadısı Alkarısı

Editör:
Sudenur Sarıyıldız, Mehmet Samet Acar
spot_img

Alkarısı, ya da diğer bilinen adıyla Albastı, Türk boylarında yaygın olarak anlatılan ayrıca dünyada da benzerleri bulunan bir mittir. Her anlatımında daha da ürkütücü bir hale gelse de mitin ana hatları birbirine benzer.

Alkarısı Nedir?

Henry Fuseli The Nightmare Wikimedia Commons

Alkarısı; çoğunlukla loğusa kadınlara ve atlara uğramakla birlikte genç kızları, yeni doğan bebekleri ve erkekleri de rahatsız etmesiyle hatta öldürmesiyle bilinen, kadın olarak tasvir edilen kötü bir ruhtur. Alkarısı ile ilgili tasvirlere ve efsanelere tüm Türk dünyasında rastlayabiliriz. Çeşitli bölgelerde albıs, al anası, alpas ve kayış ayak olarak da adlandırılır. Çoğu özelliği halk arasında Karabasan olarak bilinen yaratık ile benzerlik gösterir. Alkarısı ya da Albastı, geceleri insanlar uyurken üstlerine çöker ve boğmaya çalışır; ancak horoz veya köpek sesi duyarsa korkup kaçar. Bu nedenle halk, köpeklerden korkan yaşlı kadınlardan da şüphelenmeye başlamıştır. Ayrıca Alkarısı’na insanların kanını emmek ve ciğerlerini yemek gibi vampirik özellikler de atfedilmiştir.

Türk Efsanelerinde Alkarısı

Yağmur Candar Su İyeleri BubiSanat

Alkarısı’nın efsanelerdeki tasvirine göre dişleri ve tırnakları bakırdandır. Kara kadife bir ata biner ve elbisesi de karadır. Çoğunlukla çirkin, göğsünün birini bir omzuna, diğerini de diğer omzuna atıp gezen, uzun saçlı bir kadın olarak betimlenir. Çeşitli Türk boylarında farklı tasvirleri olduğu da görülür. Örneğin Tatar Türkleri; Alkarısı’nı tanımak için arkasına geçmek gerektiğini, çünkü onun sırtında deri olmadığını ve iç organlarının gözüktüğünü düşünürler. Kırgız-Kazak Türklerinin inancına göre ise Alkarısı iki türe ayrılır: Bunlar kara ve sarı albastı olarak adlandırılır. Karalbastı; esmer, koyu tenli bir kadın olarak tasvir edilir ve verdiği zarar ölümcüldür, ancak insanların karşısına nadir olarak çıkar. Sarıalbastı ise ölümcül değildir, diğerine göre daha hoppa ve cilvelidir. Avcılar ile cinsel ilişkiye girdiği ve onları kendi eti ile beslediği bilinir.

Alkarısı mitindeki ilginç nokta, iğneyle yakalanabilir olmasıdır. Bunun nedeni, demirin Türklerde kutsal kabul edilmesidir. Tabii bu bağlama aracı tesadüf değildir; demir iğne erkek gücünün sembolüdür. Çukurova bölgesinde yayılan anlatıya göre karısı yeni doğum yapan bir adam alkarısını görür. Alkarısı, kadının ciğerini çıkaracakken adam Alkarısının göğsüne iğne saplayarak onu tutsak eder. Alkarısı; iğneyi kendi başına çıkaramaz ve adama çıkarması için yalvarır, ancak adam iğneyi çıkarmaz. Alkarısı aileye 7 yıl boyunca hizmet eder. Bir gün Alkarısı, su getirmek için kuyuya gittiğinde oradaki çocuklardan iğneyi çıkarmalarını ister ve çocuklar iğneyi çıkarır. Alkarısı; çocuklara suya atlayacağını, su kan olursa yakınlarının insanlara hizmet ettiği için onu öldürdüklerini, kan olmazsa affedileceğini söyler. Ancak suya atladığında su kan olur. Bir diğer inanış da evlenmeden ölen kızların Alkarısı’na dönüştüğüdür. Ancak bu tür ruhlar, sadece nişanlısını sevmeyen kızları rahatsız eder. Efsaneye göre herhangi bir kıza sevmediği nişanlısı kılığında görünür ve saldırır, sonuç olarak kız nişanlısından ayrılır.

Alkarısı ve Lohusalık

Lohusalık dönemi, yeni doğum yapmış kadının ruhen ve fiziken zayıf olduğu yaklaşık altı haftalık süreçtir. Kadının vücudunda ve hayatında büyük değişimler yaşandığı bu dönemde, gerekli önlemler alınmazsa psikolojik rahatsızlık ve ölüm gibi sonuçlar doğabilir. Alkarısı’nın da kadınların zayıflığından faydalanarak onları doğumdan sonra rahatsız etmeye hatta öldürmeye geldiği düşünülür. Lohusa, kadına çeşitli suretlerde görünebilir. İsterse yaşlı bir kadın kılığında isterse de kedi, köpek veya keçi olarak gelir. Hatta kadının yanına bir tanıdığının suretinde gelerek onu kandırabilir. Alkarısı içeri girdiği an, lohusa kadın üzerine bir ağırlık çöktüğünü hisseder. İnanışa göre eğer o anda kalkıp dua etmeye başlarsa, Alkarısı kaçar; ama eğer hiçbir şey yapmazsa, sesi kesilir ve bağıramaz. Bu durumda da öleceğine veya büyük bir hastalığa yakalanacağına inanılır. Diğer bir anlatıya göre, Alkarısı yakaladığı lohusanın ciğerini söküp çıkarır ve onu ya yer ya da suya atar.

Alkarısı ve Lilith

Yağmur Candar Dobruca Cadısı BubiSanat

Yahudi mitolojisinden bir figür olan Lilith, ilk insan olan Adem‘in eşi olarak kabul edilir. Ancak, Adem ile eşit yaratıldığı için ona isyan eder ve kovulur. Başkaldırısı onu şeytani bir figüre dönüştürürken onun bıraktığı yeri Havva doldurur. İnanışa göre Lilith, Adem ve Havva’nın soyundan gelen çocukları öldüreceğine dair yemin etmiştir. Halk arasındaki bebek ölümlerinin ya da lohusalık sendromu korkusunun temeli Lilith inancına dayanmaktadır. Bu inanç, Türk kültüründe Alkarısı olarak ortaya çıkmıştır. Lilith ve Alkarısı arasındaki benzerlik, bebekler ve lohusa kadınlardan daha fazladır. Alkarısı da Lilith gibi özgürlüğüne düşkün bir figürdür. Efsanelere göre, tutsak edildiği evlerde seneler geçmesine rağmen özgürlük arzusu hiç azalmaz ve her zaman kurtulmanın bir yolunu bulur.

Alkarısı’ndan Korunma Yolları

İblis Kral Zawbaa Kitâbül Bülhân Wikimedia Commons

Alkarısı’ndan korunma yolları çok çeşitlidir. Örneğin; Çukurova bölgesinde lohusa kadının odasına su koyulmaz, çünkü Alkarısının kuş şeklinde gelip suya boncuk atacağına ve evin çocuğunu öldüreceğine inanılır. Bebeğinin beşiğine ve kadının başına kırmızı kurdele bağlanır. Çünkü kırmızı, gücün ve koruyuculuğun sembolüdür ve Alkarısı bu rengi hiç sevmez. Kırgız ve Altaylar‘da ise erkekler ‘hay huy’ diye bağırarak tüfekleriyle havaya ateş ederler. Alkarısı’nın demirden ve tüfek sesinden korktuğuna inanırlar. Elazığ’da ise kadının yanında her zaman erkek olması gerektiğine, çünkü Alkarısı’nın erkeklerden korktuğuna inanılır. Kars ve Sivas’ta lohusa kadının odasının lambası kapatılmaz ve kadının uyuması engellenir. Başka bir inanışa göre; eğer Alkarısı’nı gören kişi onun saçından bir tel koparırsa, Alkarısı hiçbir yere gidemez. Kendi saçını koruyamadığı için bulunduğu evde tutsak olur ve ev sahiplerine hizmet etmek zorunda kalır.

Anadolu’nun zengin kültürü dünya çapında göz ardı edilmiş olsa da Alkarısı miti, Anadolu’da nesiller boyunca aktarılmıştır. Anadolu’nun ilk vampir figürü olarak tanımlayabileceğimiz halka korku salmış bir canavardır. Dünya mitolojisinde benzerleri bulunan Alkarısı miti, Türk halkının korkuları ve değerleri hakkında bize çok şey söyler, kadına yönelik algıları yansıtır ve bu özellikleri onu daha da değerli kılar.


Kaynakça

Duvarcı, A. (2005). Türklerde Tabiat Üstü Varlıklar ve Bunlarla İlgili Kabuller, İnanmalar, Uygulamalar. Bilig(32), 125-144. Web

Şimşek, E. (2017). TÜRK KÜLTÜRÜNDE “ALKARISI” İNANCI VE BU İNANCA BAĞLI OLARAK ANLATILAN EFSANELER. AKRA Kültür Sanat Ve Edebiyat Dergisi, 5(12), 99-115. Web

Kılıç, Y., & Eser, E. (2018). Lohusalık Sendromu (al ana/alkarısı/albastı)’nun Eskiçağ Yakındoğu Toplumlarının Kültürlerindeki İzleri: Lilith Gerçeği. Akademik Tarih Ve Düşünce Dergisi, 5(17 Prof.Dr. Hüseyin Sever Armağan Sayısı), 29-60. Web

Turker, F. (2022). Mitik Bir Varlık Olan “Almıs”ın Altay Efsanelerindeki Tasavvuru. Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, 22(2), 229-249. Web

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.

Şahane Hatalar : Kendi Maceranı Kendin Yarat

Sadece hataların sonuçlarına odaklanmak yerine, bu hataların insanları nasıl şekillendirdiğini ve nasıl birer öğrenme fırsatı sunduğunu ele alan sıra dışı kitap: Şahane Hatalar.

Yahya Kemal Şiirlerinde Yedi Farklı Tema

"İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar." Türk edebiyatına hayalinden kelimeler armağan ve miras bırakan Yahya Kemal Beyatlı.

Kayıp Seslerden Yazının Öznelerine: Virginia Woolf’un Eserlerinde “Kadın” Teması

Woolf’un dilinde "kadın", tarihin dışına itilmiş bir sesin geri çağrılması, unutulmuş bir hakikatin dile gelmesidir.