Yaratık Külliyatı: Karakoncolos

Editör:
Mehmet Samet Acar
spot_img

Karakoncolos isimli varlık, hem Türkiye’nin Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgesinde hem de Yunanistan, Bulgaristan ve Sırbistan gibi Avrupa’nın doğu bölgelerinde ortaya çıkmış ve çeşitli efsanelere konu olmuş cadımsı bir varlıktır. Bu varlık, geçmişte ciddi bir korku öğesi olarak yazılı ve daha çok sözlü edebiyata konu olmuştur, hatta günümüzde de hala varlığını belli bölgelerde sürdürmektedir. 

Karakoncolos Nedir?

Türkiye Kültür Portalı

Karakoncolos, birçok bölgede benzer şekilde efsaneler ve hikayelerde kendine yer bulmuştur. Bu benzerlikler göz önünde bulundurularak genel bir tanım yapmak mümkündür. Karakoncolos, congolos/congoloz, kalikancaros, ğağan/kalo gibi isimlerle anılan bu varlık oldukça korkutucu görünüme sahiptir. Karadeniz bölgesinde vücudu kıllarla kaplı cin, peri, ayı veya maymun (Tuncer 2017, s. 224; Yılmaz 2022, s.540) şeklinde tanımlanırken, bazı bölgelerde de korkunç görünümlü bir kadın olarak tanımlanmıştır. Bu farklı hikayelerin ve tanımlamaların çoğunda karakoncoloslar korkunç ve zarar veren varlıklar olarak görünürken bazı hikayelerde ise daha olumlu ve zararsız olarak tasvir edilmişlerdir. 

Farklı karakoncolos anlatılarının ortak noktalarından biri ortaya çıktıkları tarihtir. Hem Anadolu hem de Balkanlardaki karakoncolos hikayeleri bu varlıkların kışın en soğuk ve karanlık döneminde ortaya çıktılarını ve birkaç hafta sonra tekrar yer altına indiklerini anlatır. Adı geçen kışın en soğuk dönemi de 25 Aralık ve 6 Ocak arası olarak öykülere konu olur. Bu dönem farklı bölgelerde ufak değişikler ile karşımıza çıkabilir fakat genel olarak bu varlıklar Aralık ayının son haftalarında ortaya çıkarken Ocak ayının ilk haftalarında da gözden kaybolurlar. 

Anadolu’daki Karakoncolos Hikayeleri

Wikimedia Commons

Doğu Karadeniz bölgesi karakoncolos inanışının en güçlü olduğu yerlerden biridir.  Bu bölgede karakoncolosların bir fırtına tarafından denizden karaya ulaştığı söylenir. Adı geçen bu yaratık, gerçekten de fırtına gibi her şeyi yerle bir eder ve düzeni yok eder. Bölge insanı ise korunmak için evlerinin eşiğine yiyecek konulması gerektiğini, eğer yapılmazsa bu yaratığın erkek çocuklarını yiyeceğine inanmıştır. Bazı bölgelerde karakoncolosların küçük çocuklar dışında yavru buzağı yedikleri de söylenmiştir, buna karşılık olarak kapılarının önüne kuymak koyarak korunmaya çalışmışlardır.

Karakoncolosların dişi temsilleri de bu bölgede görülür. Bu varlık insan kılığına girme yeteneğine sahip olduğu için kılık değiştirerek insanların yollarına çıkar ve belirli sorular sorar. Verilen cevapların içinde kara kelimesi geçmezse karakoncolos elindeki tarakla karşısındakini öldürür. Bu nedenle yöre halkı ortalıkta tarak bırakmamaya özen göstermiştir. Diğer dişi karakoncolos anlatılarında ise bu yaratıkla karanlıkta karşılaşan erkeklerin, çok beğenilip kaçırılma riskinden dolayı kendilerini çirkin olarak betimleyerek korunmaya çalıştıkları anlatılmıştır. Karadeniz’deki bu hikayelerin hepsi olumsuz değildir. Of ilçesindeki anlatılarda karakoncoloslar insanların toplantı ve şölenlerine konuk olup zarar vermeden ayrılan türdendir. 

Yozgat bölgesinde de çeşitli karakoncolos hikayesi vardır. Karakoncoloslar, congolos olarak da bilinirler, Congolos Ayı olarak da bilinen 10–17 Ocak arasında ortaya çıkar ve evlere uğrarlar. Bu süreçte ağzı açık yiyecek kaplarına tükürüp idrarlarını yaparak insanları hasta ederler ve hasta olan kişilere marazlı adı verilir. Buna ek olarak, taklit yetenekleri gelişmiş olduğu için insanlar uyurken tanıdıkları birinin sesiyle onları ya uyandırıp dışarı çeker ya da zorla götürürler. Bu da insanların soğukta donmalarına neden olur. Yozgat halkı da karakoncoloslardan korunmak için pancar pişirip evlerinin önüne dökerler ve lohusa kadınlara ve sevdiklerine içirirler.

Balkanlardaki Karakoncolos Hikayeleri 

Wikimedia Commons

Balkan bölgesinde karakoncoloslar kalikancaros adını almışlardır ve Ege Adalarına ek olarak İstanbul’da da çeşitli hikayeler türemiştir. Bu hikayelerde karakoncoloslar İsa’nın doğumu yani 24 Aralık’ta ortaya çıkıp 6 Ocak’ta İsa’nın vaftizi ile birlikte tekrar yok olurlar. Bazı kaynaklarda deniz cini olarak da tanımlanan bu varlıkların Noel arifesine kadar bütün yıl dünyanın üstünde durduğu iddia edilen ağacı kestiği iddia edilir. Noel arifesinde yeryüzüne çıkan bu varlıklar 6 Ocak’tan sonra yeryüzüne indiklerinde ağacın kendi köklerini çok onardığı da hikayelerde anlatılmıştır. 

Balkanlarda ortaya çıkan hikayelerde bu yaratık vahşi, korkutucu görünümlü, uzun tırnaklı, vücudunda ciddi deformasyonları olan, bir deri bir kemik denecek kadar zayıf şekilde tasvir edilmiştir. Bu tasvir, fazla zayıf insanlara karakoncolos denilmesine de neden olmuştur. Adı geçen bölgelerde bebeklerin doğduğu gün bile karakoncoloslara bağlanmıştır. Sakız Adası’nda 1 Ocak’ta doğan bebeklerin karakoncolosa dönüşeceği inancı bir dönem var olmuştur. Bunu önlemek için de bebeklerin tırnakları ateşe tutulmuştur. Farklı bir hikayede ise Noel günü doğan bebeklerin yine aynı dönüşümü yaşamamaları için aynı gün vaftiz edilmelerine inanılmış. 

Kalandar Kutlamaları Çepni Boyu

Karakoncoloslar büyük oranda zarar veren varlıklar olarak gösterilmiştir. Bu yaratıkların bacalardan evlere girdikleri, insanları dans ettirdikleri, ellerinde kancalarıyla genç kızların örgü iplerini tarttıkları ve olması gerekenden daha fazla iplik varsa onlara zarar verdiklerine inanılmıştır. Bu korku nedenle genç kızlar en kısa zamanda ipliklerini tamamlamaya çalışmışlardır. Anadolu’daki ağzı açık yiyecek veya içecekleri pislettikleri inancı bu bölgelerde de görülmüştür. Karakoncoloslar genellikle olumsuz tasvir edilmişken aptal ve gülünç olduklarının düşünüldüğü durumlar da vardır. 

Karakoncolos’tan korunma yöntemlerinden birisi de bu yaratıklar geldiğinde ellerine bir elek verip elekteki delikleri saymalarını isteyerek dikkat dağıtmaktır. Karakoncolosların kutsal teslis inancından korkmaları nedeniyle ikiden fazla sayamadıkları düşünülmüştür. Bu yaratıklar ayrıca ateşten korktukları da düşünülmüştür. 

Anadolu ya da Balkan coğrafyası fark etmeksizin bu varlıklar büyük benzerlikler barındırarak geçmişte büyük bir korku öğesi olarak varlık göstermiştir. Her iki alanda da korkunç ve vahşi olarak tasvir edilen bu cadımsı yaratık geçmişteki kadar korkutucu ve popüler olmasa da günümüz kültürel etkinliklerinde de boy göstermektedir. Karakoncolosları Karadeniz’de 13 Ocak’ta gerçekleşen Kalandar Gecesi (geçen yeni yıl) tiyatrolarında ilginç bir karakter ve Yunanistan’da çocuk hikayelerinde sevimlileştirilmiş bir canlı olarak görmek hala mümkündür.


Kaynakça

  • Duvarcı, Ayşe. “Türklerde Tabiat Üstü Varlıklar ve Bunlarla İlgili Kabuller, İnanmalar, Uygulamalar ”.  Başkent Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi TDE Bölümü, sy. 32, Kış 2005, ss. 125-142.
  • Şişmanoğlu Şimşek, Şehnaz. “Türkçe ve Yunanca Kaynaklarda Karakoncolos/Kalikancaros İnancı”.  Millî Folklor, sy. 120, Kış 2018, ss. 184-197.
  • Yılmaz, Gökçehan Aysel. “Klasik Türk Edebiyatında Koncolos İnanışı”.  Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, sy. 8, Ağustos 2022, ss. 538-547.
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.

Şahane Hatalar : Kendi Maceranı Kendin Yarat

Sadece hataların sonuçlarına odaklanmak yerine, bu hataların insanları nasıl şekillendirdiğini ve nasıl birer öğrenme fırsatı sunduğunu ele alan sıra dışı kitap: Şahane Hatalar.

Yahya Kemal Şiirlerinde Yedi Farklı Tema

"İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar." Türk edebiyatına hayalinden kelimeler armağan ve miras bırakan Yahya Kemal Beyatlı.

Kayıp Seslerden Yazının Öznelerine: Virginia Woolf’un Eserlerinde “Kadın” Teması

Woolf’un dilinde "kadın", tarihin dışına itilmiş bir sesin geri çağrılması, unutulmuş bir hakikatin dile gelmesidir.