Edebiyatımızın ulaşılamayan kadını Tomris Uyar ve aşkından dizelerce şiir yazan adam Cemal Süreya, modern Türk şiirinin önde gelen temsilcilerindendir. Tomris Uyar özellikle içsel dünyayı derinlikleriyle işlediği şiirleriyle tanınırken; Cemal Süreya ise aşk, özlem ve varoluş gibi temaları ustalıkla işlediği şiirleriyle bilinir. Her ikisi de edebiyata önemli katkılarda bulunup izler bırakmıştır. Misal, Tomris, Cemal Süreya ve Ülkü Tamer ile birlikte Papirüs dergisini kurmuştur. Deneme, eleştiri gibi yazılarını da Varlık, Yeni Dergi, Soyut gibi dönemin önde gelen dergilerinde yayımlamıştır.
Tomris‘in durgun suları ve Cemal’in fırtınalı denizi Türk edebiyatının en romantik ikililerinden olarak bilinir. Tomris Uyar’ın melankolik mizacı eserlerine de yansıyan derin duygularla buluşur. İç dünyasını ustalıkla yansıttığı dizelerinde aşkın ve hüznün derin izlerine rastlarız. Cemal Süreya ise mısralarında adeta aşkın, umudun ve özlemin dansını yansıtır ve bu iki büyük şairin buluşması edebiyat dünyamıza unutulmaz, eşsiz eserler sunar. İkilinin bu camiadaki serüveni birbirine kenetlenmiş kelimelerin hikayesidir. Tomris’in ince ruhu ile Süreya’nın cesur kalemi bir araya geldiğinde ortaya çıkan eserler edebiyatın en değerli hazineleri olmuştur.
Cemal Süreya
Türk edebiyatının önemli sanatçılarından biri olan şairimiz, 1931 yılında Erzincan’da doğdu. Asıl adı Cemalettin Seber‘dir. Edebi kariyeri boyunca modern şiir akışının önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilmiştir. Şiirlerindeki özgün dil ve derinlikle dikkat çeken Süreya, genç şairlere ilham vermiş ve Türk edebiyatına önemli katkılarda bulunmuştur. Hayatı boyunca kaleme aldığı şiirlerle edebiyat dünyasında iz bırakan Süreya, 9 Ocak 1990’da İstanbul’da vefat etmiştir. Ayrıca Süreya’nın eserleri, ölümü sonrasında da edebiyat dünyasındaki değerini korumaya devam etmiştir.
Tomris Uyar
2003 yılında kanser yüzünden aramızdan ayrılan, birçok esere ve başarıya imza atan, adına yazılan şiirlerle İkinci Yeni‘nin özel ismi ve ilham kaynağı kadını olan, her zaman hayatın ciddiye alınacak bir yanı olmadığını vurgulayan çevirmen ve öykü yazarlığıyla uğraşan zeki, güzel ve yetenekli şairimiz, Ülkü Tamer ile evliyken aynı zamanda Cemal Süreya ile de yasak aşk yaşar ve bu ilişki bitmeden Turgut Uyar ile evlenir. Edip Cansever ise Tomris Uyar’a platonik aşk besler.
Ünlü yazarımızın bu şairler ile yolları nasıl kesişti?
Ülkü Tamer ile okuldan arkadaştırlar ve karşılıklı bir aşk yaşamışlardır. Sonrasında ise çocuklarını kaybetmeleri onlara büyük bir travma yaratır. Yıllar içerisinde yaşadıkları aşktan ve birbirlerinden uzaklaşırlar. Tomris Uyar, bu travmatik döneminde Cemal Süreya gibi ince ruhlu ve yaralarına iyi gelecek bir adamla yakınlaşır. Fakat Cemal Süreya ile çok uyumlu olmadıkları da aşikardır. Bu zıtlık onların bir süre sonra ayrılmasına neden olur. Bir süre sonra ise büyük bir uyum ve aşkla bağlandığı Turgut Uyar ile ilişkisi başlar.
Cemal Süreya ve Tomris Uyar Aşkı

“Ay ışığında oturduk
Bileğinden öptüm seni
Sonra ayakta öptüm
Dudağından öptüm seni
Kapı aralığında öptüm
Soluğundan öptüm seni
Bahçede çocuklar vardı
Çocuğundan öptüm seni
Evime götürdüm yatağımda
Kasığından öptüm seni
Başka evlerde karşılaştık
İliğinden öptüm seni
En sonunda caddelere çıkardım
Kaynağından öptüm seni”
Bugün edebiyat dünyasının “Türk edebiyatının en verimli aşkı” olarak tanımladığı bu birliktelik nice şiirler kazandırır bizlere. Bu hikayede kazanan edebiyat ve şiir olur. Çünkü aşk bahanesidir şiirin.
Kaynakça
- Tomris Uyar, Türk Edebiyatının 4 Önemli Şairini Kendine Nasıl Aşık Edebildi?. Ekşi Şeyler. Web. Erişim Tarihi: 17.05.2024
- Türk Edebiyatının Ulaşılamayan Kadını: Tomris Uyar. AIESEC Türkiye. Web. Erişim Tarihi: 17.05.2024
- Üçüncü Görsel Linki