Gençlik zamanlarımıza olan özlem her zaman bakidir. Yitip giden zaman içerisinde dönüp geriye baktığımızda bazen içimizdeki derin ukdeyle, bazen de derin özlemle hatırladığımız o yıllar, ister istemez yüzümüzde bir tebessüm oluşturur. Gençliğin masumiyetini, heyecanını, kıpırtısını hatırlamak kaç yaşında olursak olalım ruhumuza iyi geliyor. Bu bağlamda verdiği mesajlarla ve işlediği saf duygularla izlerken keyif alacağınız gençlik filmlerini sizler için derledik. İyi seyirler!
1- The Breakfast Club (1985)
“Hepimiz oldukça tuhafız. Bazılarımız bunu saklamakta daha iyi, hepsi bu.”
80’li yılların en ikonik gençlik filmi olan Kahvaltı Kulübü, aynı zamanda yönetmen John Hughes’in de kült bir filmi olarak karşımıza çıkmaktadır. Filmin odağında bir Amerikan lisesindeki beş öğrenci var: okulun prensesi Claire, sporcusu Andrew, suçlusu John, dehası Brian ve delisi Allison. Görünürde hiçbir ortak noktası olmayan aynı okuldaki bu beş gencin kütüphanede bir cumartesi günü beraber cezaya kalmalarıyla durum bambaşka bir noktaya evriliyor. Aslında birbirlerinden çok da farklı olmadıklarını ve aynı baskılar altında yaşadıklarını fark ediyorlar. Bu farkındalık kendi hayatlarından paylaşımları ve arkadaşlık bağını da beraberinde getiriyor. Peki cezaları bitip pazartesi olduğunda da kurdukları bu bağ devam edecek midir?
Kahvaltı Kulübü, bir gençlik klasiği olarak ilk akla gelenlerden olduğu için listemizin kesinlikle izlenilmesi gereken filmi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
2- Lady Bird (2017)
“Geçmişimizden asla kaçamayacağımızdan korkarız. Geleceğin ne getireceğinden korkarız. Sevilmeyeceğiz, beğenilmeyeceğiz diye korkarız. Ve başaramayacağız.”
Lady Bird, Altın Küre’de En İyi Film Ödülü’nü alan ve Oscar’daki 5 adaylığıyla başarısını kanıtlamış, yönetmenliğinde ve senaristliğinde Greta Gerwig imzalı Amerikan bir komedi filmidir. Christine, lise son sınıf öğrencisi olarak ergenliğin tam olarak da sıkıntılı günlerindedir. Yaşadığı kimlik karmaşasının boyutları kendisine “Lady Bird” takma adını vererek, ailesinin verdiği ismi reddedecek boyuttadır. Annesiyle de sürekli anlaşmazlık halinde olan Lady Bird, yaşadığı çevreden uzaklaşmak isteyerek, New York’ta üniversite okumayı kendine amaç edinmiştir. Fakat dünyasına yenice giren farklı duygular, farklı insanlar ve farklı sorunlarla hayatı hayallerinden hızlıca sapmaya başlar. Film, bir genç kızın ergenlik yıllarını sade ve gerçekçi bir şekilde anlatmasıyla ise beklenileni kesinlikle karşılıyor.
Christine rolünde gördüğümüz Saoirse Ranon, karakterini izleyiciye samimi ve bir o kadar da başarılı aktarışıyla 2018’de Altın Küre En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü almıştır. Filmde Ranon’a; başarılı performanslarıyla Laurie Metcalf, Tracy Letts, Lucas Hedges ve Timothée Chalamet eşlik etmiştir.
3- Clueless (1995)
“-Bana bencil diyebilir misin?”
“-Hayır, yüzüne değil.”
Gençlik filmlerinin klasiklerinden olan bu film, Jane Austen’in Emma adlı romanından yönetmen Amy Heckerling’in esinlenmesiyle ortaya çıkmıştır. Film, Beverly Hills’te yaşayan gençleri odağına alırken başrol Cher (Alicia Silverstone) ise modaya olan ilgisi ve hayranlık uyandıran giyim stiliyle okulda fazlasıyla popülerdir. Cher yakın arkadaşı Dionne ile çevresindeki insanların ilişkilerine ya da bizzat kendilerine müdahale etmekten çekinmez. Yani bir nevi kendisine proje yaratmaktadır ve son projesi de ‘Tai’ isimli sınıf arkadaşıdır. Fakat Cher, Tai’yi değiştirirken kendine dair birtakım farkındalıklar da kazanacaktır ve kendisi de değişecektir.
Clueless, karakterlerin değişimlerini ve farklılıkları kostümler aracılığıyla göstererek farklı bir işe imza atıyor. Bu farklılık aynı zamanda filmdeki kostüm tasarımına da yansıyarak oyuncuları renkli ve zevkli kıyafetlerle karşımıza getiriyor.
4- 10 Things I Hate About You (1999)
“Sanırım bu toplumda erkek ve pislik olmak seni zamanımıza layık kılıyor.”
90’lı yılların lise hayatını tatlı bir komediyle karşımıza getiren filmde iki kız kardeşin hayatlarının değişimine tanık oluyoruz. Biance, okuduğu üniversitedeki en güzel kızlardan biri olarak herkesi kendine hayran bırakan bir genç kızdır ve aşkı, gençliği sonuna kadar yaşamak ister. Ablası Kat ise son derece feminist biri olarak erkeklere bu zamana kadar ilgi duymayı tercih etmemiş biridir. Fakat Biance’nin kendini adadığı yolda ablasına da ihtiyacı vardır. Çünkü babasının koyduğu kural sebebiyle ya ikisinin de sevgilisi olacaktır ya da ikisinin de olmayacaktır. Ablasını ikna etme yollarını düşünen Biance ise yaptığı planlarla herkesi farklı bir yere sürükleyecektir.
5- To All the Boys I’ve Loved Before (2018)
“Çünkü hayatına ne kadar çok insan alırsan, o kadar çok insan çıkıp gidebilir.”
Netflix’in son dönemdeki popüler işlerinden biri olarak hayata geçirilen film, Jenny Hann’in romanından uyarlamadır. Filmin hikâye kısmında Sofia Alvarez yer alırken yönetmen koltuğunda ise Susan Johnson oturuyor. Hikâyenin ana karakteri Lara Jean (Lana Condor), on altı yaşında bir genç kızdır. Lara’nın şimdiye kadar kalbini kaptırdığı birçok erkek olmuş fakat hepsi kalbinde saklı kalmıştır. Bir gün aniden sevdiği beş ayrı erkek için yazdığı aşk mektupları ortaya çıktığında ise artık hiçbir şey gizli olmayacaktır. Mektupların kimin ortaya çıkardığı ve bu beş erkeğin aşk mektuplarına nasıl cevap vereceği ise tam bir merak konusu.
Ayrıca filmi beğendiğiniz takdirde 2020 ve 2021 yıllarında yayımlanan iki devam filmi de sizi bekliyor olacak.
6- Fame (1980)
“Asla mutlu olmamak mutsuz olmakla aynı şey değildir.”
Oscar ödüllü film, Alan Parker imzalı bir gençlik müzikal filmidir. Fame, dört gencin New York Sahne Sanatları Lisesi’ne kabulünden mezun olana kadar geçirdikleri dört yılın üzerinde duruyor. Dört genç de yeteneklerinin ışığında kendini ‘şöhret’ olmaya adamak için hazırdır. Fakat bu gelecek hayallerinin yanında şu anki yaşamları da vardır. Geçen dört sene dostlukları, mücadeleyi, aşkı ve hırsı da beraberinde getirecektir. Dört gencin bir noktada birbirine bağlanan sıcak hikayesinin müzikle birleşiminden oluşan bu müzikali seveceğinize eminiz.
(Filmin yıllar sonra yeniden uyarlaması olan 2009 versiyonu olduğunu da not düşelim.)
7- Moxie (2021)
“-Başını öne eğmezsen, yoluna devam eder ve başka birini rahatsız eder.
-Tavsiyen için teşekkürler ama ben başımı dik tutacağım… dik.”
3 Mart 2021’de yayımlanan filmin yönetmenliğini Amy Poehler üstlenirken aynı zamanda rol da almıştır. Moxie, bir gençlik filmi olmasının yanı sıra aynı zamanda cinsiyetçilik üzerine sosyal mesajlar veren bir filmdir. Belki bir başyapıt niteliğinde olduğunu söyleyemeyiz ama özellikle de gençlik döneminde oluşmaya başlayan cinsiyetçi baskıları yıkmak adına çıkış noktası itibariyle kesinlikle umut vaat ediyor.
Vivian Carter, okuduğu lisedeki cinsiyetçi uygulamalardan ve çoğu erkeğin kızlara karşı zorbalık seviyesine ulaşan hareketlerinden oldukça rahatsızdır. Tam da bu sırada annesinin gençlik yıllarındaki feminist hareketlerinden kalan anılarını görmesiyle, duyduğu rahatsızlığa karşı mücadele etmek için kendinde güç bulur. Sınıfa yeni gelen dik başlı arkadaşı Lucy’nin de desteğiyle Vivian, okuldaki kızlara isimsiz feminist bildiriler dağıtır. Vivian, yaydığı bu bildirilerle kendisini gittikçe genişleyen bir hareketin merkezinde bulur.
8- Dead Poets Society (1989)
“Kim ne derse desin, kelimeler ve fikirler dünyayı değiştirebilir.”
En İyi Özgün Senaryo Akademi Ödülü’nü alan ve oldukça ses getiren gençlik draması filmin yönetmen koltuğunda Peter Weir oturuyor. 1959 yılında geçen filmde olaylar sadece erkeklerin öğrenim gördüğü bir okul olan Welton Akademisi’nde geçiyor. Akademi dönemin en saygın okullarından biriyken aynı zamanda baskıcı ve geri kalmış bir zihniyetin etkisi altındadır. Öğrencilere dayatılan bu baskıcı ve bunaltıcı ortamı değiştirecek olan ise edebiyat öğretmeni John Keating olacaktır. Keating, öğrencilerini edebiyatın ve kelimelerin büyüsüyle tanıştırarak onlara farklı bir dünyanın olduğunu gösterir. Hayatı doyasıya yaşamalarını, kendi fikirlerini özgürce ifade etmelerini ve keşfetmeyi öğretir. Keating, öğrencilerinin kalplerinde yer edinirken aynı zamanda onları etkilemeyi başararak öğrencilerin dayanışmacı ve birlik ruhlarını da ortaya çıkarır.
Robin Williams, filmdeki performansıyla akıllarda gerçek bir eğitimci modelindeki öğretmen rolüyle uzun bir süre yer edinmiştir. Tüm zamanların unutulmaz filmlerinden biri olan Ölü Ozanlar Derneği ise mutlaka izlenilmesi gereken bir yapımdır.
9- Love, Rosie (2014)
“Geç olması hiç olmamasından iyidir.”
Rosie ve Alex beş yaşından beri birbirlerinin en iyi arkadaşı olmuşlardır ve hiç ayrılmamışlardır. On sekiz yaşına geldiklerinde ise ikisi de içlerindeki birbirlerine karşı olan bu masum sevginin farklı bir yanını keşfederler. Fakat aralarındaki yanlış anlaşılmalar, anlaşılmamalar ve yanlış seçimler iki genci bambaşka taraflara iter. Tüm bunlara rağmen Rosie ve Alex’in arasındaki sevgiden oluşmuş o bağ hiç kopmaz. Yanlış anlaşılmalar ve şanssızlıklar da peşlerini hala bırakmıyordur. Peki tüm bu geç kalmışlıklara rağmen ikinci bir şansları olacak mıdır?
Samimiyete dayanan sıcak aşk hikayesiyle bizi içine çeken filmin yönetmenliğini Christian Ditter yaparken başrolleri ise Lily Collins ve Sam Claflin paylaşıyor.
10- Perks of Being a Wallflower (2012)
“-Neden ben ve sevdiğim herkes bize bir hiçmişiz gibi davranan insanları seçiyoruz?
” -Hak ettiğimizi düşündüğümüz sevgiyi kabul ediyoruz.”
Amerikalı yönetmen Stephen Chbosky’nin kendi romanından sinemaya uyarladığı film, üç gencin büyüme hikayesini işliyor. Charlie, yeni başladığı lisede herkes tarafından dışlanan ve içine kapanık bir çocuktur. Hikâye ilerledikçe Charlie’nin travmaları ve ailevi sorunları da gün yüzüne çıkarken kendisi de ruhsal olarak gittikçe dibe batmaktadır. Onu bu bataklıktan çıkaran ise iki kardeş olan Sam ve Patrick oluyor. İki kardeş Charlie’yi aralarına alırken ona hayatın güzel tarafını gösteriyor. Charlie travmalarıyla boğuşurken artık hayatına yeni giren dostluk ve aşk kavramlarıyla da tanışacaktır.
Filmdeki yer yer komedi yer yer dram unsurlarıyla gerçekçi ve oldukça tanıdık bir büyüme hikayesini izliyoruz. Başrollerinde ise başarılı oyunculuklarıyla Logan Lerman, Emma Watson ve Ezra Miller yer alıyor.
11- Words Bubble Up Like Soda Pop (2020)
Listemizdeki bu film özellikle de anime severlerin seveceği bir yapım olarak karşımızda. Netflix’te 2021 yılında yayımlanan bu animasyonun görsel olarak kesinlikle çok iyi bir iş çıkardığını söyleyebiliriz.
Cherry ve Smile kendi içinde zayıf noktaları olan ve onlarla yaşamaya alışmış iki gençtir. Cherry (Somegorô Ichikawa), oldukça çekingen ve kendisini haiku şiirleri ile güvende hisseden genç bir erkektir. Smile (Hana Sugisaki), ise yalnızlığını sosyal medya ile paylaşan ve diş tellerini gizlemek için de her zaman maske takan genç bir kızdır. İki gencin yollarının kesişmesi, ikiliyi beraber geçirecekleri keyifli bir yaza sürükler.
12- Biz Size Döneriz (2017)
Yerli bir yapım olarak listemizde yer alan Biz Size Döneriz ise Doğa Can Anafarta yönetmenliğinde çekilmiştir. Başrollerinde Çağlar Ertuğrul, Hande Soral, Fırat Albayram ve Bestemsu Özdemir yer alıyor.
Film, üniversiteden yeni mezun olmuş altı arkadaşın hayatına odaklanıyor: Akın, Lale, Defne, Yusuf, Nur ve Cahit. Altı genç taze mezunlar olarak hayatlarını oturtmaya çalışıp, iş bulmak için çabalıyorlar. Film de zaten ismini buradan alıyor. Her olumsuz iş görüşmesinden sonra aldığımız klişe cevap: “Biz Size Döneriz”. Bu yönüyle gençler için çağımızın en önemli sorunlarından birine değinmesi de filmi fazlasıyla gerçekçi kılıyor.
Filmin komedi havasında ilerleyen akışının finalde ters köşeyle drama bağlanması ve tam olarak üstünde durulmaması şaşkınlık yaratsa da bir çırpıda izleyerek keyif alacağınız bir film.
13- Paper Towns (2015)
“Bir insanın bir insandan daha fazlası olduğuna inanmak ne büyük bir hainlik.”
Kâğıttan Kentler, oldukça popüler olan Aynı Yıldızın Altında filminden tanıdığımız yazar John Green’in romanından uyarlama bir gençlik filmidir. Quentin, küçük yaşlardan itibaren komşuları olan Margo’ya karşılıksız bir aşk içindedir. Küçüklüklerini beraber geçiren ikili büyüdükçe birbirlerinden oldukça uzaklaşırlar. Çünkü ikisi de çok ayrı karakterlere sahiptir. Quentin çekingen, okuluna bağlı sıradan bir hayat yaşarken Margo ise tam tersine plansız, korkusuz ve kafasına göre yaşayan biridir. Fakat aralarındaki uzaklığa rağmen Margo’nun bir gün Quentin’den yardım istemesi her şeyi değiştirecektir.
Kâğıttan Kentler, gençlerin her ne olursa olsun kendi hayatlarının kontrolünü elinde bulundurmaları gerektiğinin ve hayatta asıl vazgeçilmez olanın kendilerinin olduğunu hatırlatması bakımından da oldukça ayrı bir yer ediniyor.
Kaynakça:
https://yildizsiz.net/clueless-kiyafetlerin-anlattiklari-hikaye/
https://ilerigeridergi.com/sinema-tv/sinema/basimi-dik-tutacagim-en-yukarida-moxie-film-elestirisi/
https://www.imdb.com/title/tt0088847/
https://www.beyazperde.com/galerileri/filmler/galerileri-90509/
