Kim demiş animasyon filmleri sadece çocuklara yöneliktir diye? Günümüzde yetişkinlere için de çok fazla animasyon filmleri bulunmakta. Derin anlamları olan, eğlendiren, ağlatan ve yüreğinize dokunmayı bilen yetişkinlere yönelik animasyonları sizler için derledik.
The Boy, the Mole, the Fox and the Horse (Çocuk, Köstebek, Tilki ve At)

IMDb: 8.0/10
Listemize yeni bir kısa film ile başlayalım. Apple TV’nin 2022 yılında yayınladığı ve İngiliz yazar Charlie Mackesy‘in aynı adlı çocuk kitabından uyarlanan film, yarım saatlik kısa süresine rağmen yüreğinize dokunmayı başaracağına eminiz. Film, ormanda kaybolmuş başkahramanımız Çocuk’un (The boy), “sıcak, ışıklı ve güzel” olarak anlattığı evini arama yolculuğunu ve bu yolculukta tanıştığı arkadaşlarını anlatıyor. Çocuk kitabından uyarlanmış olmasına sakın aldanmayın. Kitap da, film de her yaştan insana hitap edecek bir üslupta. Özellikle içinizdeki çocuğa sevmeyi ve sevilmeyi öğreten, bunu yaparken kendine has çizimiyle ve müzikleriyle güzel bir seyir keyfi sunan, sıcacık bir film. Bu kış günlerinde, bir kupa sıcak çikolatanızı alıp karlardaki bu sakin yolculuğa hazırlanın.
-Şimdiye kadar söylediğin en cesur şey neydi?
– Yardım!
– Yardım istemek, pes etmek değildir. Vazgeçmeyi reddetmektir.
IMDb: 7.4/10
Netflix’te yayınlanmış 2022 yapımı olan Entergalactic ile devam edelim. Animasyon, başarıyı yenice yakalamış sokak sanatçısı Jabari (Kid Cudi), taşındığı apartmandaki fotoğrafçı komşusu Meadow (Jessica Williams) ile aşka hazır olup olmadığını keşfedeceği macerayı anlatıyor. Entergalactic, capcanlı renkleriyle romantik ve eğlenceli senaryosuyla izleyicilere farklı bir deneyim sunuyor. Senaryosuna ortak yazarlık yapmış ve başrolü seslendirmiş olan Kid Cudi’nin aynı adı paylaşan albümünden oluşan filmin müzikleri, filme ayrı bir hava katmış.
J’ai perdu mon corps (Bedenimi Kaybettim)

IMDb: 7.5/10
Birçok ödül sahibi J’ai perdu mon corps (Bedenimi kaybettim), Amelie filminin de senaristliğini yapmış Guillaume Laurant’ın “Happy Hand” adlı romanından uyarlanmıştır. Film, ayrı düştüğü bedeni bulmak için laboratuvardan kaçan bir el ile ait olduğu bedenin hikâyesini eş zamanlı geçişlerle anlatan sıra dışı bir yetişkin animasyonu. Bedeninden ayrı düşmüş elin, bedenini arayış hikayesinin macera filmi tadı ile küçük yaştayken hayatın zorluklarıyla tanışmış bir gencin, dokunaklı aşk hikayesinin iç içe geçmiş hali. Başarılı grafikleriyle farklı bir film isteyenler için Netflix’te bulunan harika bir diğer seçenek.
Ma vie de Courgette (Kabakçığın Hayatı)

Kabakçığın hayatı, Fransa ve İsviçre ortak yapımı olup yönetmenliğini Claude Barras‘ın yaptığı stop-motion ve clay-motion tekniği ile çekilmiş bir animasyon filmidir. Annesini kaybetmiş Courgette (Kabak) lakaplı Icare’in (Gaspard Schlatter) yetimhaneye verilmesiyle başlayan hikayesini anlatır. Kabak’ın ortama alışmaya ve arkadaşlıklar edinmeye çalışması gibi hayatındaki yeniliklere sizi de dahil ediyor. 9-10 yaş aralığındaki çocukların masum hikayesini anlatmasına rağmen filmi yetişkin kategorisine sokan, filmin hikayesindeki hem güzellikleri hem de kötülükleri bütün çıplaklığıyla sunuyor oluşu. Yaklaşık bir saat gibi kısa süresi ile izleyiciyi hiç sıkmayan ve anlatış şeklinin sadeliği ile yüreğine dokunmayı, zaman zaman üzmeyi, zaman zaman güldürmeyi başaran etkileyici bir animasyon.
9

2009 yılının 9. ayın 9. gününde izleyiciye sunulmuş 9 filmi, insanlarla robotlar arasında çıkmış bir savaşta insanlığın kaybettiği ve yok olmaya yüz tutmuş distopik bir dünyayı anlatıyor. Bir bilim adamının ruhunun parçaları olan 9 adet bez bebek, insanlığın hayatta kalan son kalıntıları olduklarını fark ediyor ve hep birlikte olurlarsa yenebilecekleri bu insan düşmanı, ruhsuz robotlara karşı savaşmaları gerektiğini anlıyorlar. Başrollerinde 9 numarayı seslendiren Elijah Wood ve 7 numarayı seslendiren Jennifer Connelly gibi ünlüleri de barındırmakta. Adını çok duyuramamış bir film olsa da kıyamet sonrası ve karanlık temasıyla türün başarılı bir örneği ve barındırdığı mesajlarıyla izleyiciye farklı bir deneyim sunuyor.
La tortue rogue (Kırmızı Kaplumbağa)

IMDb: 7.5/10
Hiçbir diyaloğa gerek duymayan, her şeyi sadece göstererek, dinleterek, hissettiren sakin bir animasyon. Issız bir adaya düşen bir adamın kırmızı bir kaplumbağa ile karşılaşmasını ve hayatının değişmesini anlatıyor. İnsanı insan yapan şeylere, doğanın, zamanın ve yaşamın döngüselliğine dair metaforlarla bezenmiş, tamamen izleyicinin yorumlamasına açık bırakılmış bir anlatı. Animasyonların çocuklara has bir tür olmadığının kanıtı niteliğinde bir yapıt. Yumuşacık renkler ve çizimlerle, sakin temposu ve atmosferiyle sıcacık kumlarda içinizi ısıtacak muhteşem bir film.
Persepolis

IMDb: 8.0/10
Persepolis, Marjane Satrapi tarafından yazılmış aynı isimli otobiyografik çizgi romanının 2007 yılında yapılmış uyarlamasıdır. Kitaptaki çizimlere sadık kalınma çabasıyla animasyon siyah beyaz olarak çekilmiştir. 1970’lerin İran’ındaki olayları önce küçük bir kızın gözlerinden izleyiciye sunarken İran devrimi, siyasi mücadeleler, dini taraflar, devrimciler, baskı ortamı, değişen ideolojiler gibi kavramları da tüm gerçekliğiyle gözler önüne seriyor. Yeni rejim altında yaşamanın özellikle de kadınlar için ne kadar zorlaştığına vurgu yapıyor. Gerçekler o kadar çarpıcı bir hal alıyor ki zaman zaman distopik bir film izlediğinizi düşündürtebilir. Marjane, bizleri tarihe şahit ederken kendi yaşantısını, büyüyüşünü ve her birimiz gibi insani dertleriyle de mücadelesini sürdürüyor. Persepolis filmi, dramatik bir biyografik eser olarak büyük başarılara imza atmış ve övgüler toplamayı başarmış kült bir yapıttır.
“Şimdi sokaklara savaşta şehit düşenlerin adlarını veriyorlar. Ailelerine geride kalan tek şey bu. Sokak isimleri. Artık Tahran’da yürümek bir mezarlıkta gezinmeye benziyor.”
Vals Im Bashir (Beşir’le Vals)

IMDb: 8.0/10
Yönetmen Ari Folman‘ın kendi anılarından yola çıkarak yazdığı, yönettiği ve başrolü seslendirdiği film 1982 yılında İsrail’in Beyrut’a girişini, ardından Filistinlilere karşı gerçekleştirdiği Sabra ve Şatilla Katliamını anlatıyor. Eski bir asker olan başkahramanımızın savaş sonrası travmalar nedeniyle savaşa dair hiçbir şey hatırlamaması üzerine başlayan film, tanıklık ettiği korkunç olayları onunla birlikte keşfe çıkarıyor bizi. Çizimleri, ince detayları, arka plan vurguları ve Max Richter tarafından bestelenmiş müzikleriyle oldukça etkileyici bir film. Filmin son sahnelerindeki gerçek görüntüler, anlattığı hikayenin çarpıcılığını da oldukça artırmakta. Yönetmen, belgesel niteliğinde bir işle bizi tarihe şahit olmaya davet ediyor.
Isle of Dogs (Köpek adası)

IMDb: 7.8/10
Senaristliğini ve yönetmenliğini Wes Anderson‘ın yaptığı 2018 yapımı stop-motion animasyon filmi Köpek Adası, seslendirme kadrosunda Bryan Cranston, Edward Norton, Bill Murray, Frances McDormand, Scarlett Johansson, Tilda Swinton ve Yoko Ono gibi birbirinden meşhur isimlerle kulaklarımızı şenlendiriyor.
Gelecekte ve distopik bir atmosferde geçen film, Japonya’nın Megasaki şehrinin valisi Kobayashi’nin köpeklerden insanlara geçme riski olduğu düşünülen virüs nedeniyle köpekleri Çöp Adası’na toplatmasıyla başlar. Valinin 12 yaşındaki evlatlığı Atari’nin köpeği Spots’ı aramak için Çöp Adası’na gitmesiyle şehrin düzeni değişmeye başlayacaktır. Japonya kültürüne dair çok fazla detayı barındıran film, metaforik bir anlatımla politik ve siyasi mesajlar veriyor. İçinde bol bol mizah figürüyle de eğlendiren, çok beğenilen müzikleri ve renkleriyle apayrı bir deneyim sunan bir film.
Fantastic Mr. Fox (Yaman Tilki)

IMDb: 7.9/10
Wes Anderson imzalı bir diğer stop-motion animasyon filmi. Roald Dahl‘ın aynı isimli çocuk kitabının yetişkinler için uyarlanmış 2009 yapımı animasyondur. Bir tilki ailesinin mutlu yaşantılarının ailenin babası Bay Tilki’nin (George Clooney), aile sorumluluklarından sıkılması üzerine gençlik zamanlarındaki çılgın günlerine dönmek ve o günlerindeki gibi hindi yemek, elma şarabı içmek istemesiyle alt üst olacaktır. Bay Tilki’nin ezeli düşmanı bellediği Walter Boggis (Robin Hurlstone), Nathan Bunce (Hugo Guinness) ve Franklin Bean (Michael Gambon) adlı acımasız üç çiftçiye baskın yapmayı dener. Bay (George Clooney) ve Bayan Tilki (Meryl Streep), oğulları Ash (Jason Schwartzman) ve yeğenleri Kristopherson (Eric Chase Anderson) ile yaşadıkları klasik taşra hayatlarının dışına çıkmalarına neden olacak bir maceranın içinde buluverirler kendilerini. Mükemmel kadrosu, hızlı temposuyla, eğlenceli vakit geçirmeyi garantileyen bir başka rengârenk Wes Anderson filmi.
The Lego Movie (Lego Filmi)

IMDb: 7.7/10
Legoları hepimiz biliriz. Ve onların sadece çocuklara yönelik oyuncaklar olmadığını yetişkinlere de hitap ettiği bir gerçek. Lego filmi için de aynısını söyleyebiliriz. Film, sıradan bir Lego karakteri olan Emmet (Chris Pratt)’in, bir kehanete göre Lego dünyasını kurtarmanın anahtarı olan “özel kişi” tanımına birebir uyduğunu öğrenmesi ile başlar. Bunun üzerine Emmet, çok sevdiği sıradan ve monoton hayatından tamamen uzaklaşmak zorunda kalacaktır. Legoların kötü tiranı Lord Business’ı (Will Ferrell) alt etmek için destansı bir yolculuğa çıkar.
Popüler kültürden çok fazla kahramana ve göndermeye rastladığımız film, Lego figürlerini metafor şeklinde kullanarak çok daha derin bir hikaye anlatıyor. Seslendirme kadrosunda Morgan Freeman (Vitruvius), Elizabeth Banks (Wyldstyle), Will Arnet (Batman) Alison Brie (Unikitty), Jonah Hill (Green Lantern), Jake Johnson (Barry) gibi kişilerin bulunduğu çok güldürürken eğlendiren bir animasyon. Lego filmi, süper kahraman filmi severlere Emmet gibi sıradan bir figürün de nasıl “özel kişi” olabileceğini anlatarak farklı bir bakış açısı sunuyor. Filmin dile dolanan, komik “Everyting is AWESOME!!!” şarkısını da dinlemenizi önermeden geçemeyiz.
Sausage Party (Sosis Partisi)

IMDb: 6.1/10
Sausage Party (Sosis Partisi), seslendirme kadrosundaki Salma Hayek (Teresa), James Franco (Druggie), Nick Kroll (Douche), Jonah Hill (Carl), Micheal Care (Barry), Seth Rogen (Frank) ve çok daha fazla ünlü ismi bir araya getirmeyi başarmış 2016 yapımı bir absürt komedi filmi. Animasyonun kahramanları, her gün markette gördüğümüz ürünlerden oluşuyor. Biz insanların onları marketten almasını seçilmişlik ve kurtuluş olarak görüyorlar. Ta ki, gerçekleri öğrenene kadar. Alt metin olarak izleyiciye çok absürt bir dille çeşitli mesajlar sunan, din eleştirisinde bulunan, oldukça fazla erotik şakanın bulunduğu ve sadece ama sadece yetişkinlere hitap eden bir animasyon seçeneği. Muzipliği ile izleyiciye eğlence vaat eden farklı bir film.
WALL·E (Vol·i)

IMDb: 8.4/10
Listemizi 6 dalda Oscar’a aday olmuş 2008 yapımı bir Pixar filmi ile sonlandırıyoruz. Wall-e (Ben Burtt), 2805 yılı gibi çok uzak bir gelecekte geçiyor. İnsanlar, 2015 yılında büyük bir uzay gemisine atlayarak kirlenmiş Dünya’yı terk ediyorlar. Onların yokluğunda da gezegeni temizlemesi için robotları bırakıyorlar. Wall-e (Vol-i) de o robotlardan sadece biri. Robot diyerek geçmemek lazım çöplerden bulduğu eşyaları biriktiren, bulduğu filmleri izleyerek insanlara merakla bakan, yalnız olmasına rağmen asla yaşamdan umudunu kesmeyen küçük bir hayalperest o. Uzaydaki insanların Dünya’nın yaşanabilirliğini kontrol etmesi için gönderdikleri Eve (Elissa Knight) adlı robot, Wall-e’nin hayatını baştan sona değiştirecektir. Çorak ve kirli Dünya’dan yaşayan minik robotumuz, aşk uğruna Eve’in peşinden uzaya kadar gidiyor. Wall-e, sevgi gibi asil bir hedef peşinde ilerlerken insanların hayatına dokunacak ve kendi kendilerine hapsettikleri bu modern hapishaneye dair fikirlerini sorgulatacaktır. Wall-e’yi o tatlı halleriyle ve sımsıcak duygularıyla kendini size sevdireceğine eminiz. Sevmeye, sevilmeye, Dünya’ya ve yaşama farklı bir bakış açısından bakmanızı sağlayacak derinlikte bir animasyon Wall-e.
Ben sadece hayatta kalmak istemiyorum, yaşamak istiyorum.
Gerçekten çok faydalı bir yazı olmuş. Ne zamandır aradığım filmlerin burada olduğunu söyleyebilirim. Dil çok akıcı ve içeriklerin özetlenmesine bayıldım ♥️♥️♥️